Barlas'ı hedef aldı!

Barlas'ı hedef aldı!
Güncelleme:

"Hay demez olaydım... Meğer nasıl damara dokunmuşum ki fırladılar hep beraber ayağa" diyen Muhtar, Barlas'ı hedef tahtasına koydu!

Rakı muhabbetleri... Hay demez olaydım... Meğer nasıl damara dokunmuşum ki fırladılar hep beraber ayağa... “Kadınlar rakı erkeklerini sevmez” yazıma önce, “belalım” Mehmet Barlas arkasından da bizim Tuğçe Baran kod adlı eski editörüm yeni köşe komşum... Tuğçe kıvrak zekasıyla sıralamış sıralamış ve sonunda demiş ki, “Sarmısaklı bir şey yemediyse rakının ağızda bıraktığı koku çok daha hoştur... Kırmızı şarabın ağızda bıraktığı koku ve tat ne yazık ki iyi değil... Haydari yenmesi engellendiği sürece rakı her bakımdan iyidir...” Ben ne demişim “Kadınlar rakı erkeklerinden haz etmezler...” Tuğçe’nin zevki ve kokusu kendine... Ona lafım olmaz... Ama ona bir şeyi hatırlatmalıyım... Kırmızı şarap yalnız içilmez sevgili Tuğçe... Kadın kırmızı şarapta erkeğe mutlaka eşlik eder... Kadın ve kırmızı şarap müthiş estetik bir uyumdur... Kadın ve erkeğin beraberce içtiği içkide, tat ve koku tartışmalarına girmek yersiz ve anlamsız... Ağız kokusu tehlikesi ise esas rakıda var... Genelde kadın iştirak etmediği için, içenin ağzı “leş gibi anasonlu rakı kokar...” Hele bir de adam yanında sigara tüttürmüşse, “koku bileşimi egzantrik boyutlara erişir...” Fantazyaları bilmem, ama pek fantastik bir koku değildir o koku Tuğçe’çiğim... *** Gelelim sevgili belalım Mehmet Barlas’a... Önce “sigarayı bırakamazsın” dedi, ben bırakalı neredeyse 3 yıl oldu... Hala ciğerlerine fosur fosur sigara dumanı çekiyor... Çektiği duman yetmiyormuş gibi yazısında bir de “rakıyı akciğerlerine çekmenin nimetleri” üzerine söylev veriyor... “Rakının ilk yudumu alındıktan sonra ağızda bekletip dişlerinin arasından derin bir nefes alınır ki akciğerler de nasibini alsın...” Bir okurundan alıntılayarak aynen böyle demiş... Yahu, iki paket sigaranın dumanı yetmedi mi de, bir de rakıyı akciğerlerine çekme tekniklerine yoğunlaşmaktasın?.. Yogo mu bu yoksa mazoşist misin sen?.. Bırak bari akciğer rakıdan kurtuluversin... Merak etme karaciğerin zaten kütür kütür emecek 42 derece alkolü... *** Yetmemiş daha, ben diyorum ki “Kadınlar rakı erkeklerini sevmez,” o rakı nasıl adabıyla içilir onu yazıyor: “Masada yaşça en büyük kişi rakı kadehini tokuşturmak için kaldırmadan, rakı kadehleri masadan kalkmaz... Rakı masasında planlı programlı ciddi işler konuşulmaz... Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, anılar tazelenir, dedikodu yapılır...” Ah Barlas ah... Yahu ben de onu söylüyorum zaten... Memleketin kurtarıldığı, askerlik anılarının tazelendiği, geyik muhabbetinin yapıldığı masada kadının ne işi var?.. Kadını akşam rakı masasında memleket kurtaran erkek kadar rahatsız eden başkaca bir şey var mı?.. “Masadaki en büyük kişi rakı kadehini kaldırmadan, kadehler toplanmazmış” da falan filan ve bir sürü ipe sapa gelmez kelam... Bu kadar geyik muhabbeti ve memleket kurtarma seansından sonra masada kadın mı kaldı da masanın en yaşlı üyesinin kadeh kaldırmasını bekleyerek ritüele uygun davranıyorsunuz?.. Fesupanallah... Şaka gibi... Sevgili Canan Barlas... Stop... Adam elden gidiyor... Stop... Acilen duruma el koyuver... Stop... Güzel kızın, yakışıklı oğlun damat ve gelin herkesi topla... Stop... Memleketi kurtarmayan, geyik muhabbeti yapılmayan kadınlı erkekli sıcak bir aile yemeğini, kendi elinle seçeceğin bir kırmızı şarap eşliğinde kocana yedir... Stop... Papermoon’a götürebilirsin, orada rakı içmeye utanıyor... Stop... Masadan kalkarken, en yaşlı üye olarak onun kadeh kaldırmasını bekleme, şarapta böyle bir gelenek yok... Kadın kalktı mı masa biter... Hadi, keyifli sohbetler, iyi eğlenceler ve de mutluluklar... Stop... ***** MİLANO’DAKİ BARZANİ... Anlaşıldı bugün kankalardan gideceğiz... Sevgili kankam bay Selahattin Duman Fenerbahçe maçı için Milano’ya gitmiş, benim niye Milano’da 3-5 gün daha kalıp maçı yazmadığımı sormuş... O kadar çok neden var ki hangi birisini yazayım... Bir kere ben Fenerbahçeli değil Beşiktaşlı’yım... Milano ve Fenerbahçe kelimeleri yanyana benim için Fenerbahçeli Bay Zafer ya da Bay Serdar kadar anlam ifade etmiyor... Belki Liverpool ve Beşiktaş daha anlamlı bir bağlantı, ama bunu da yazarak espri yapma hakkını elinden alıyorum sevgili kankamın... Söyleyeceğim o ki Milano kişisel tarihimde çok daha ilginç anılarla dolu bir Inter-Fenerbahçe maçına nazaran... Anladığım kadarıyla Mr. Barzani’yle yan yana alışveriş ediyormuşsun Milano sokaklarında... Ben almayayım sağol, teşekkür ederim... Sana Barzani’yle iyi gezmeler, iyi alışverişler ve iyi maçlar sevgili kanka... Kalbim seninle, ama ruhum çok başka yerlerde...