Gazeteport'a anlattı !

Gazeteport'a anlattı !
Güncelleme:

İşte o yazar; "Sabah'ta olan biteni dehşetle izliyor; Medya dünyasına yeni bir patron girecek." diyor işsiz geçen 3.5 ayını anlatıyor!

Emin ÖZGÖNÜL ANKARA - GAZETEPORT Hürriyet Gazetesindeki görevine son verilen ve ‘’Kovulduk ey halkım unutma bizi’’ adlı kitabı ile çok tartışılan gazeteci-yazar Emin Çölaşan, işsiz kaldığı son 3,5 aydır yaşadıklarını, planlarını ve iddialarını GAZETEPORT’a anlattı. - GP Yaklaşık 3.5 aydır fiilen basın dünyasının dışındasınız. Bu süre içerisinde hayatınızda neler oldu? ÇÖLAŞAN: Pek bir şey olmadı. Daha rahat yaşıyorum, yapamadıklarımı yapıyorum. Biraz nefes alıyorum. Arkadaşlarımı görüyorum, zamanım daha bol. Elbette insan yazmayı özlüyor. Zaten, sanki o gün yazacakmışım gibi olayları ve gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürüyorum. Bazen de kendi kendime ‘keşke şimdi yazsaydım, şu olayın üzerine ne güzel giderdim’ diye düşünüyorum. - GP Son 3.5 ayda ‘şu anda yazma olanağım olsa şunu yazardım’ dediğiniz hangi konular oldu? ÇÖLAŞAN: Aslında yazma olanağım var ama bir süre sessiz kalmam daha iyi oluyor. Elbette yazma isteği içimden epeyce fışkırdı. Çünkü Türkiye gündemi hep bana göredir! Terörden ekonomiye, beceriksizlikten medyanın korkaklığına ve umursamazlığına kadar her şey. Ancak Pazar sabahları ART ekranında Mustafa Balbay ile güzel bir program yapıyoruz ve içimi orada biraz olsun döküyorum. Yani şimdilik bir anlamda yazılı basından sözel basına transfer olmuş durumdayım. - GP Hürriyet’te yazarken çeşitli çevrelerden yolsuzluk ve usulsüzlük dosyası size geliyordu. Şimdi de bu tip olaylar size ulaşıyor mu? ÇÖLAŞAN: Fazla değil...Çünkü insanların bana ulaşma olanağı epeyce kısıtlı. Son kitabımın sonuna, Bilgi Yayınevindeki e-posta adresim ile faks numaramı da ekledik ama, Hürriyet’teki gibi yoğunluk doğal olarak yok. Gelenlerin çoğu kitapla ilgili övgüler. Gelen bazı dosyalar da var. "BEN SAKINCALI PİYADEYİM" - GP İşsiz kaldığınızdan bu yana size resmen ‘gel bizde başla’ diyen bir medya kuruluşu oldu mu? ÇÖLAŞAN: Oldu. AKP’den ve Recep Tayyip’ten korkmayanlar, çıkar ilişkisi, çıkar beklentisi ve iktidarla göbek bağı olmayanlar. Ancak unutmayın, ben Türk basınının sakıncalı piyadesiyim. Medya patronları ve onların birinci derece adamları, sakıncalı piyadelere sıcak bakmazlar! - GP Türk medyasının içinde bulunduğu durum...İktidar kendi medyasını yarattı mı? ÇÖLAŞAN : Elbette yarattı. Medyanın büyük bölümü bugün Recep Tayyip’in rüzgarından korkmaktadır. Yelkenler suya indi. Medyanın para babası patronlarının gözünü korku ve çıkar ilişkileri bürümüştür. "SABAH’I DEHŞETLE İZLİYORUM" - GP Sabah’ın satışı gündemde. Taliplilerden bazılarının iktidarla bağlantılı olduğu öne sürülüyor. Sabah da iktidar yanlısı bir grubun mu olacak? ÇÖLAŞAN: Sabah ve ATV bugün zaten iktidarın yayın organları. Bundan daha çok bağlantılı da olamaz. Dünya medya tarihinde yaşanan en büyük komedilerden, hatta rezaletlerden birine tanık olmaktayız. - GP Sabah’a el konmasının ardından, TMSF tarafından atamalar,görevden almalar, işe son vermeler yaşandı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Normaldir! Hükümet medya yönetmeye soyunursa, başka hangi sonucu bekleyebiliriz ki? Bu süreçte her şeyi bekleyeceksiniz. Ben Sabah Gazetesinde olan bitenin bir bölümünü Gazeteport’ta arkadaşım Yavuz Semerci’nin yazılarından –dehşet ve ibretle- öğrendim. - GP Sabah Genel Yayın yönetmeni olup bitenden habersiz. Hiç ses çıkarmadan köşesinde, Şili’nin bayan devlet başkanını, erkek zannederek yazılar yazıyor. Ya da bir kilisenin milattan önce yapıldığını öne sürüyor. Bazıları için bu koltuklar çok mu değerli ? ÇÖLAŞAN: Olacak şey değildir. Ama bazıları kendi tekerine çomak sokmak istemiyor. Çıkar ilişkileri var. Türk medyasının hali bu. Türk medyasını yönetenlerin hali de bu işte. Tabi Sabah olayı hükümetin ve iktidarın da ayıbıdır. "ÖZKÖK ARAMADI" - GP Hürriyet’te sizden sonra değişen bir şey var mı? ÇÖLAŞAN: Ne olacak ki, hiçbir şey yok. Zaten olamaz da. Kurallar belli, çıkar ilişkileri belli, kişilikler belli. Bu ortamda ne değişebilir! -GP Bekir Coşkun’un da Hürriyet’teki rahatsızlığının devam ettiği söyleniyor. Yakın arkadaşınız olduğu için size bu durumları anlatıyor mu? ÇÖLAŞAN: Biz Bekir’le her şeyi konuşur ve paylaşırız. Ama bu soruyu Bekir adına benim yanıtlamam uygun olmaz. -GP Bir ara başta Doğan Hızlan olmak üzere bazı Hürriyet yazarları sizin geri dönmeniz için uğraş veriyordu. Bu yönde sinyaller size de geldi. Olanak olursa Hürriyet’e dönmeyi düşünür müsünüz? ÇÖLAŞAN: İşin bu boyutunu inanın hiç düşünmedim. Düşünmekle de olacak bir şey değildir. Bir iş yaptılar, beni tasfiye etmekle maddi ve manevi büyük kazançlar elde ettiler. Recep Tayyip’in gönlü böylece hoş edilmiş oldu! Onun ve iktidarının gözüne girdiler. Bu karardan geri dönmeleri herhalde onlar açısından artık mümkün olmasa gerek. -GP Kitabınızda en ağır eleştiriler Ertuğrul Özkök içindi. İzmir görüşmesinden sonra ve kitap yayınlanınca sizi hiç aradı mı ? - Hayır ne aradı, ne birisi ile haber gönderdi ne de başka bir şey. Aramasını da beklemem zaten. MEDYA DÜNYASINA YENİ PATRON - GP Medya dünyasında yeni gelişmeler bekliyor musunuz.? ÇÖLAŞAN: Yeni yılda bazı gelişmeler olacak. Mesela basına Doğan, Ciner Karamehmet dışında yeni bir patron girebilir. Beklenenler dışındaki bazı TV kanalları el değiştirebilir. Ciddi bir muhalefet gazetesi de, yayın hayatına geçebilir. İsim veremem şu anda. Çünkü her şey net değil. - GP Şu anda gelen teklifleri değerlendirmemeniz, bu gelişmeleri beklediğiniz için mi? ÇÖLAŞAN: Ben biraz ismimi dinlendirmek istedim. Ayrıca olan biteni görmek istiyorum. Bir müddet izleyeceğim. -GP İlginç bir durum olarak Sözcü gazetesinde eski yazılarınız yayınlanıyor. Hatta bazı vatandaşlar bu gazetede başladığınızı zannediyor. ÇÖLAŞAN: Evet. Benden izin aldılar, eski yazılarımı yayınlıyorlar. O yazılarımı okuyunca yıllar önce ne kadar isabetli tespitler yaptığımı görüyorum. Yazılarımın altına tarih konulmasını istedim. Böylelikle yeni yazım olmadığı anlaşılıyor. Geçenlerde Arjantin caddesinde yürürken bir belediye otobüsü şoförü beni gördü. Otobüsü durdurup camdan gazeteyi gösterip (Bugün yine gerçekleri yazmışsın, helal olsun) dedi. -GP İnternet medyası için ne düşünüyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Bağımsız olduğu, düzgün ve tarafsız haber verdiği sürece, çok beğeniyorum. Ancak yazılı ve görsel medyamız gibi internet medyasını da biraz magazin ağırlıklı olarak görüyorum ve eleştiriyorum. Gazeteport gibi gerçekten ciddi biçimde izlediğim bazı siteler var. İnternet medyasının geleceğini de çok iyi görüyorum. - GP Son kitabınız ‘Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi’ de, ötekiler gibi çok sattı. Nedir şimdi satış rakamı? ÇÖLAŞAN: Şu anda kitabın 73. baskısı yapılıyor. Her baskı 2.300 adet. Şu an itibarıyla da kitabın net satış rakamı yaklaşık l55 bin. Buna sayısını ve kaç adet sattığını bilemediğimiz korsanları da ekleyin. Korsanı da belki gerçeği kadar satmıştır. Benim tahminime göre, bir kitabı üç kişinin okuduğunu varsayalım, korsanı ile birlikte en az 700 bin kişi okudu. Türkiye için çok büyük rakamdır. Yani amaca fazlasıyla ulaşmıştır. - GP En çok satan kitabınız bu mu olacak? ÇÖLAŞAN: ‘Turgut Nereden Koşuyor’ korsanı hariç, resmi rakam olarak tam 270 bin adet satmıştı. Yayınevi bana 270 bin kitabın telif ücretini ödemiştir. Rekor ondadır. Ve yine tahmin ediyorum, Turgut Özakman abimizin şu anda 800 bin satmış olan ‘Çılgın Türkler’ kitabından sonra Türkiye’de ikinci büyük satış rakamı ‘Turgut Nereden Koşuyor’a aittir. Sonuncusu benim l7. kitabım. Bu kitapla birlikte kitaplarımın toplam satış rakamı bir milyonu geçti. Bir milyon l00 bin dolayına ulaştı. - GP Kitap yazmak, yazarına iyi para kazandırıyor mu? ÇÖLAŞAN: Çok satarsa evet. Ancak benim anlayışıma göre, kitaptan para kazanmak ikinci plandadır. Önemli olan kitabın hedefi vurması, amaca ulaşmasıdır. Yazarın emeği, alın teri, göz nuru, beyin gücü, daha çok böyle manevi ortamda değerlenir. YARIN - ÇÖLAŞAN, SİYASETE GİRMEYİ DÜŞÜNÜYOR MU ? - BAŞBAKAN ERDOĞAN HANGİ KONUDA KOMPLEKSLİ ? - ABDULLAH GÜL NE YAPIYOR, NE YAPACAK ? - DEVLETİN ZİRVESİNDE YAKINDA HANGİ KAVGA ÇIKACAK ? - HAYRİNİSA GÜL İLE EMİNE ERDOĞAN KÜS MÜ ? - SON YILLARIN EN BÜYÜK SKANDALI HANGİSİ ? - TÜRK MİLLETİ HANGİ KONUDA KANDIRILIYOR ? - KUZEY IRAK’ A OPERASYONUN ŞARTLARI NELER ? - BAŞBAKAN HANGİ KONUDA HERGÜN DUA ETMELİ ? Emin ÖZGÖNÜL ANKARA - Hürriyet Gazetesindeki görevine son verilen ve ‘’Kovulduk ey halkım unutma bizi’’ adlı kitabı ile çok tartışılan gazeteci-yazar Emin Çölaşan, işsiz kaldığı son 3,5 aydır yaşadıklarını, planlarını ve iddialarını GAZETEPORT’a anlattı. - GP Yaklaşık 3.5 aydır fiilen basın dünyasının dışındasınız. Bu süre içerisinde hayatınızda neler oldu? ÇÖLAŞAN: Pek bir şey olmadı. Daha rahat yaşıyorum, yapamadıklarımı yapıyorum. Biraz nefes alıyorum. Arkadaşlarımı görüyorum, zamanım daha bol. Elbette insan yazmayı özlüyor. Zaten, sanki o gün yazacakmışım gibi olayları ve gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürüyorum. Bazen de kendi kendime ‘keşke şimdi yazsaydım, şu olayın üzerine ne güzel giderdim’ diye düşünüyorum. - GP Son 3.5 ayda ‘şu anda yazma olanağım olsa şunu yazardım’ dediğiniz hangi konular oldu? ÇÖLAŞAN: Aslında yazma olanağım var ama bir süre sessiz kalmam daha iyi oluyor. Elbette yazma isteği içimden epeyce fışkırdı. Çünkü Türkiye gündemi hep bana göredir! Terörden ekonomiye, beceriksizlikten medyanın korkaklığına ve umursamazlığına kadar her şey. Ancak Pazar sabahları ART ekranında Mustafa Balbay ile güzel bir program yapıyoruz ve içimi orada biraz olsun döküyorum. Yani şimdilik bir anlamda yazılı basından sözel basına transfer olmuş durumdayım. - GP Hürriyet’te yazarken çeşitli çevrelerden yolsuzluk ve usulsüzlük dosyası size geliyordu. Şimdi de bu tip olaylar size ulaşıyor mu? ÇÖLAŞAN: Fazla değil...Çünkü insanların bana ulaşma olanağı epeyce kısıtlı. Son kitabımın sonuna, Bilgi Yayınevindeki e-posta adresim ile faks numaramı da ekledik ama, Hürriyet’teki gibi yoğunluk doğal olarak yok. Gelenlerin çoğu kitapla ilgili övgüler. Gelen bazı dosyalar da var. "BEN SAKINCALI PİYADEYİM" - GP İşsiz kaldığınızdan bu yana size resmen ‘gel bizde başla’ diyen bir medya kuruluşu oldu mu? ÇÖLAŞAN: Oldu. AKP’den ve Recep Tayyip’ten korkmayanlar, çıkar ilişkisi, çıkar beklentisi ve iktidarla göbek bağı olmayanlar. Ancak unutmayın, ben Türk basınının sakıncalı piyadesiyim. Medya patronları ve onların birinci derece adamları, sakıncalı piyadelere sıcak bakmazlar! - GP Türk medyasının içinde bulunduğu durum...İktidar kendi medyasını yarattı mı? ÇÖLAŞAN : Elbette yarattı. Medyanın büyük bölümü bugün Recep Tayyip’in rüzgarından korkmaktadır. Yelkenler suya indi. Medyanın para babası patronlarının gözünü korku ve çıkar ilişkileri bürümüştür. "SABAH’I DEHŞETLE İZLİYORUM" - GP Sabah’ın satışı gündemde. Taliplilerden bazılarının iktidarla bağlantılı olduğu öne sürülüyor. Sabah da iktidar yanlısı bir grubun mu olacak? ÇÖLAŞAN: Sabah ve ATV bugün zaten iktidarın yayın organları. Bundan daha çok bağlantılı da olamaz. Dünya medya tarihinde yaşanan en büyük komedilerden, hatta rezaletlerden birine tanık olmaktayız. - GP Sabah’a el konmasının ardından, TMSF tarafından atamalar,görevden almalar, işe son vermeler yaşandı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Normaldir! Hükümet medya yönetmeye soyunursa, başka hangi sonucu bekleyebiliriz ki? Bu süreçte her şeyi bekleyeceksiniz. Ben Sabah Gazetesinde olan bitenin bir bölümünü Gazeteport’ta arkadaşım Yavuz Semerci’nin yazılarından –dehşet ve ibretle- öğrendim. - GP Sabah Genel Yayın yönetmeni olup bitenden habersiz. Hiç ses çıkarmadan köşesinde, Şili’nin bayan devlet başkanını, erkek zannederek yazılar yazıyor. Ya da bir kilisenin milattan önce yapıldığını öne sürüyor. Bazıları için bu koltuklar çok mu değerli ? ÇÖLAŞAN: Olacak şey değildir. Ama bazıları kendi tekerine çomak sokmak istemiyor. Çıkar ilişkileri var. Türk medyasının hali bu. Türk medyasını yönetenlerin hali de bu işte. Tabi Sabah olayı hükümetin ve iktidarın da ayıbıdır. "ÖZKÖK ARAMADI" - GP Hürriyet’te sizden sonra değişen bir şey var mı? ÇÖLAŞAN: Ne olacak ki, hiçbir şey yok. Zaten olamaz da. Kurallar belli, çıkar ilişkileri belli, kişilikler belli. Bu ortamda ne değişebilir! -GP Bekir Coşkun’un da Hürriyet’teki rahatsızlığının devam ettiği söyleniyor. Yakın arkadaşınız olduğu için size bu durumları anlatıyor mu? ÇÖLAŞAN: Biz Bekir’le her şeyi konuşur ve paylaşırız. Ama bu soruyu Bekir adına benim yanıtlamam uygun olmaz. -GP Bir ara başta Doğan Hızlan olmak üzere bazı Hürriyet yazarları sizin geri dönmeniz için uğraş veriyordu. Bu yönde sinyaller size de geldi. Olanak olursa Hürriyet’e dönmeyi düşünür müsünüz? ÇÖLAŞAN: İşin bu boyutunu inanın hiç düşünmedim. Düşünmekle de olacak bir şey değildir. Bir iş yaptılar, beni tasfiye etmekle maddi ve manevi büyük kazançlar elde ettiler. Recep Tayyip’in gönlü böylece hoş edilmiş oldu! Onun ve iktidarının gözüne girdiler. Bu karardan geri dönmeleri herhalde onlar açısından artık mümkün olmasa gerek. -GP Kitabınızda en ağır eleştiriler Ertuğrul Özkök içindi. İzmir görüşmesinden sonra ve kitap yayınlanınca sizi hiç aradı mı ? - Hayır ne aradı, ne birisi ile haber gönderdi ne de başka bir şey. Aramasını da beklemem zaten. MEDYA DÜNYASINA YENİ PATRON - GP Medya dünyasında yeni gelişmeler bekliyor musunuz.? ÇÖLAŞAN: Yeni yılda bazı gelişmeler olacak. Mesela basına Doğan, Ciner Karamehmet dışında yeni bir patron girebilir. Beklenenler dışındaki bazı TV kanalları el değiştirebilir. Ciddi bir muhalefet gazetesi de, yayın hayatına geçebilir. İsim veremem şu anda. Çünkü her şey net değil. - GP Şu anda gelen teklifleri değerlendirmemeniz, bu gelişmeleri beklediğiniz için mi? ÇÖLAŞAN: Ben biraz ismimi dinlendirmek istedim. Ayrıca olan biteni görmek istiyorum. Bir müddet izleyeceğim. -GP İlginç bir durum olarak Sözcü gazetesinde eski yazılarınız yayınlanıyor. Hatta bazı vatandaşlar bu gazetede başladığınızı zannediyor. ÇÖLAŞAN: Evet. Benden izin aldılar, eski yazılarımı yayınlıyorlar. O yazılarımı okuyunca yıllar önce ne kadar isabetli tespitler yaptığımı görüyorum. Yazılarımın altına tarih konulmasını istedim. Böylelikle yeni yazım olmadığı anlaşılıyor. Geçenlerde Arjantin caddesinde yürürken bir belediye otobüsü şoförü beni gördü. Otobüsü durdurup camdan gazeteyi gösterip (Bugün yine gerçekleri yazmışsın, helal olsun) dedi. -GP İnternet medyası için ne düşünüyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Bağımsız olduğu, düzgün ve tarafsız haber verdiği sürece, çok beğeniyorum. Ancak yazılı ve görsel medyamız gibi internet medyasını da biraz magazin ağırlıklı olarak görüyorum ve eleştiriyorum. Gazeteport gibi gerçekten ciddi biçimde izlediğim bazı siteler var. İnternet medyasının geleceğini de çok iyi görüyorum. - GP Son kitabınız ‘Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi’ de, ötekiler gibi çok sattı. Nedir şimdi satış rakamı? ÇÖLAŞAN: Şu anda kitabın 73. baskısı yapılıyor. Her baskı 2.300 adet. Şu an itibarıyla da kitabın net satış rakamı yaklaşık l55 bin. Buna sayısını ve kaç adet sattığını bilemediğimiz korsanları da ekleyin. Korsanı da belki gerçeği kadar satmıştır. Benim tahminime göre, bir kitabı üç kişinin okuduğunu varsayalım, korsanı ile birlikte en az 700 bin kişi okudu. Türkiye için çok büyük rakamdır. Yani amaca fazlasıyla ulaşmıştır. - GP En çok satan kitabınız bu mu olacak? ÇÖLAŞAN: ‘Turgut Nereden Koşuyor’ korsanı hariç, resmi rakam olarak tam 270 bin adet satmıştı. Yayınevi bana 270 bin kitabın telif ücretini ödemiştir. Rekor ondadır. Ve yine tahmin ediyorum, Turgut Özakman abimizin şu anda 800 bin satmış olan ‘Çılgın Türkler’ kitabından sonra Türkiye’de ikinci büyük satış rakamı ‘Turgut Nereden Koşuyor’a aittir. Sonuncusu benim l7. kitabım. Bu kitapla birlikte kitaplarımın toplam satış rakamı bir milyonu geçti. Bir milyon l00 bin dolayına ulaştı. - GP Kitap yazmak, yazarına iyi para kazandırıyor mu? ÇÖLAŞAN: Çok satarsa evet. Ancak benim anlayışıma göre, kitaptan para kazanmak ikinci plandadır. Önemli olan kitabın hedefi vurması, amaca ulaşmasıdır. Yazarın emeği, alın teri, göz nuru, beyin gücü, daha çok böyle manevi ortamda değerlenir. YARIN - ÇÖLAŞAN, SİYASETE GİRMEYİ DÜŞÜNÜYOR MU ? - BAŞBAKAN ERDOĞAN HANGİ KONUDA KOMPLEKSLİ ? - ABDULLAH GÜL NE YAPIYOR, NE YAPACAK ? - DEVLETİN ZİRVESİNDE YAKINDA HANGİ KAVGA ÇIKACAK ? - HAYRİNİSA GÜL İLE EMİNE ERDOĞAN KÜS MÜ ? - SON YILLARIN EN BÜYÜK SKANDALI HANGİSİ ? - TÜRK MİLLETİ HANGİ KONUDA KANDIRILIYOR ? - KUZEY IRAK’ A OPERASYONUN ŞARTLARI NELER ? - BAŞBAKAN HANGİ KONUDA HERGÜN DUA ETMELİ ? Emin ÖZGÖNÜL ANKARA - Hürriyet Gazetesindeki görevine son verilen ve ‘’Kovulduk ey halkım unutma bizi’’ adlı kitabı ile çok tartışılan gazeteci-yazar Emin Çölaşan, işsiz kaldığı son 3,5 aydır yaşadıklarını, planlarını ve iddialarını GAZETEPORT’a anlattı. - GP Yaklaşık 3.5 aydır fiilen basın dünyasının dışındasınız. Bu süre içerisinde hayatınızda neler oldu? ÇÖLAŞAN: Pek bir şey olmadı. Daha rahat yaşıyorum, yapamadıklarımı yapıyorum. Biraz nefes alıyorum. Arkadaşlarımı görüyorum, zamanım daha bol. Elbette insan yazmayı özlüyor. Zaten, sanki o gün yazacakmışım gibi olayları ve gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürüyorum. Bazen de kendi kendime ‘keşke şimdi yazsaydım, şu olayın üzerine ne güzel giderdim’ diye düşünüyorum. - GP Son 3.5 ayda ‘şu anda yazma olanağım olsa şunu yazardım’ dediğiniz hangi konular oldu? ÇÖLAŞAN: Aslında yazma olanağım var ama bir süre sessiz kalmam daha iyi oluyor. Elbette yazma isteği içimden epeyce fışkırdı. Çünkü Türkiye gündemi hep bana göredir! Terörden ekonomiye, beceriksizlikten medyanın korkaklığına ve umursamazlığına kadar her şey. Ancak Pazar sabahları ART ekranında Mustafa Balbay ile güzel bir program yapıyoruz ve içimi orada biraz olsun döküyorum. Yani şimdilik bir anlamda yazılı basından sözel basına transfer olmuş durumdayım. - GP Hürriyet’te yazarken çeşitli çevrelerden yolsuzluk ve usulsüzlük dosyası size geliyordu. Şimdi de bu tip olaylar size ulaşıyor mu? ÇÖLAŞAN: Fazla değil...Çünkü insanların bana ulaşma olanağı epeyce kısıtlı. Son kitabımın sonuna, Bilgi Yayınevindeki e-posta adresim ile faks numaramı da ekledik ama, Hürriyet’teki gibi yoğunluk doğal olarak yok. Gelenlerin çoğu kitapla ilgili övgüler. Gelen bazı dosyalar da var. "BEN SAKINCALI PİYADEYİM" - GP İşsiz kaldığınızdan bu yana size resmen ‘gel bizde başla’ diyen bir medya kuruluşu oldu mu? ÇÖLAŞAN: Oldu. AKP’den ve Recep Tayyip’ten korkmayanlar, çıkar ilişkisi, çıkar beklentisi ve iktidarla göbek bağı olmayanlar. Ancak unutmayın, ben Türk basınının sakıncalı piyadesiyim. Medya patronları ve onların birinci derece adamları, sakıncalı piyadelere sıcak bakmazlar! - GP Türk medyasının içinde bulunduğu durum...İktidar kendi medyasını yarattı mı? ÇÖLAŞAN : Elbette yarattı. Medyanın büyük bölümü bugün Recep Tayyip’in rüzgarından korkmaktadır. Yelkenler suya indi. Medyanın para babası patronlarının gözünü korku ve çıkar ilişkileri bürümüştür. "SABAH’I DEHŞETLE İZLİYORUM" - GP Sabah’ın satışı gündemde. Taliplilerden bazılarının iktidarla bağlantılı olduğu öne sürülüyor. Sabah da iktidar yanlısı bir grubun mu olacak? ÇÖLAŞAN: Sabah ve ATV bugün zaten iktidarın yayın organları. Bundan daha çok bağlantılı da olamaz. Dünya medya tarihinde yaşanan en büyük komedilerden, hatta rezaletlerden birine tanık olmaktayız. - GP Sabah’a el konmasının ardından, TMSF tarafından atamalar,görevden almalar, işe son vermeler yaşandı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Normaldir! Hükümet medya yönetmeye soyunursa, başka hangi sonucu bekleyebiliriz ki? Bu süreçte her şeyi bekleyeceksiniz. Ben Sabah Gazetesinde olan bitenin bir bölümünü Gazeteport’ta arkadaşım Yavuz Semerci’nin yazılarından –dehşet ve ibretle- öğrendim. - GP Sabah Genel Yayın yönetmeni olup bitenden habersiz. Hiç ses çıkarmadan köşesinde, Şili’nin bayan devlet başkanını, erkek zannederek yazılar yazıyor. Ya da bir kilisenin milattan önce yapıldığını öne sürüyor. Bazıları için bu koltuklar çok mu değerli ? ÇÖLAŞAN: Olacak şey değildir. Ama bazıları kendi tekerine çomak sokmak istemiyor. Çıkar ilişkileri var. Türk medyasının hali bu. Türk medyasını yönetenlerin hali de bu işte. Tabi Sabah olayı hükümetin ve iktidarın da ayıbıdır. "ÖZKÖK ARAMADI" - GP Hürriyet’te sizden sonra değişen bir şey var mı? ÇÖLAŞAN: Ne olacak ki, hiçbir şey yok. Zaten olamaz da. Kurallar belli, çıkar ilişkileri belli, kişilikler belli. Bu ortamda ne değişebilir! -GP Bekir Coşkun’un da Hürriyet’teki rahatsızlığının devam ettiği söyleniyor. Yakın arkadaşınız olduğu için size bu durumları anlatıyor mu? ÇÖLAŞAN: Biz Bekir’le her şeyi konuşur ve paylaşırız. Ama bu soruyu Bekir adına benim yanıtlamam uygun olmaz. -GP Bir ara başta Doğan Hızlan olmak üzere bazı Hürriyet yazarları sizin geri dönmeniz için uğraş veriyordu. Bu yönde sinyaller size de geldi. Olanak olursa Hürriyet’e dönmeyi düşünür müsünüz? ÇÖLAŞAN: İşin bu boyutunu inanın hiç düşünmedim. Düşünmekle de olacak bir şey değildir. Bir iş yaptılar, beni tasfiye etmekle maddi ve manevi büyük kazançlar elde ettiler. Recep Tayyip’in gönlü böylece hoş edilmiş oldu! Onun ve iktidarının gözüne girdiler. Bu karardan geri dönmeleri herhalde onlar açısından artık mümkün olmasa gerek. -GP Kitabınızda en ağır eleştiriler Ertuğrul Özkök içindi. İzmir görüşmesinden sonra ve kitap yayınlanınca sizi hiç aradı mı ? - Hayır ne aradı, ne birisi ile haber gönderdi ne de başka bir şey. Aramasını da beklemem zaten. MEDYA DÜNYASINA YENİ PATRON - GP Medya dünyasında yeni gelişmeler bekliyor musunuz.? ÇÖLAŞAN: Yeni yılda bazı gelişmeler olacak. Mesela basına Doğan, Ciner Karamehmet dışında yeni bir patron girebilir. Beklenenler dışındaki bazı TV kanalları el değiştirebilir. Ciddi bir muhalefet gazetesi de, yayın hayatına geçebilir. İsim veremem şu anda. Çünkü her şey net değil. - GP Şu anda gelen teklifleri değerlendirmemeniz, bu gelişmeleri beklediğiniz için mi? ÇÖLAŞAN: Ben biraz ismimi dinlendirmek istedim. Ayrıca olan biteni görmek istiyorum. Bir müddet izleyeceğim. -GP İlginç bir durum olarak Sözcü gazetesinde eski yazılarınız yayınlanıyor. Hatta bazı vatandaşlar bu gazetede başladığınızı zannediyor. ÇÖLAŞAN: Evet. Benden izin aldılar, eski yazılarımı yayınlıyorlar. O yazılarımı okuyunca yıllar önce ne kadar isabetli tespitler yaptığımı görüyorum. Yazılarımın altına tarih konulmasını istedim. Böylelikle yeni yazım olmadığı anlaşılıyor. Geçenlerde Arjantin caddesinde yürürken bir belediye otobüsü şoförü beni gördü. Otobüsü durdurup camdan gazeteyi gösterip (Bugün yine gerçekleri yazmışsın, helal olsun) dedi. -GP İnternet medyası için ne düşünüyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Bağımsız olduğu, düzgün ve tarafsız haber verdiği sürece, çok beğeniyorum. Ancak yazılı ve görsel medyamız gibi internet medyasını da biraz magazin ağırlıklı olarak görüyorum ve eleştiriyorum. Gazeteport gibi gerçekten ciddi biçimde izlediğim bazı siteler var. İnternet medyasının geleceğini de çok iyi görüyorum. - GP Son kitabınız ‘Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi’ de, ötekiler gibi çok sattı. Nedir şimdi satış rakamı? ÇÖLAŞAN: Şu anda kitabın 73. baskısı yapılıyor. Her baskı 2.300 adet. Şu an itibarıyla da kitabın net satış rakamı yaklaşık l55 bin. Buna sayısını ve kaç adet sattığını bilemediğimiz korsanları da ekleyin. Korsanı da belki gerçeği kadar satmıştır. Benim tahminime göre, bir kitabı üç kişinin okuduğunu varsayalım, korsanı ile birlikte en az 700 bin kişi okudu. Türkiye için çok büyük rakamdır. Yani amaca fazlasıyla ulaşmıştır. - GP En çok satan kitabınız bu mu olacak? ÇÖLAŞAN: ‘Turgut Nereden Koşuyor’ korsanı hariç, resmi rakam olarak tam 270 bin adet satmıştı. Yayınevi bana 270 bin kitabın telif ücretini ödemiştir. Rekor ondadır. Ve yine tahmin ediyorum, Turgut Özakman abimizin şu anda 800 bin satmış olan ‘Çılgın Türkler’ kitabından sonra Türkiye’de ikinci büyük satış rakamı ‘Turgut Nereden Koşuyor’a aittir. Sonuncusu benim l7. kitabım. Bu kitapla birlikte kitaplarımın toplam satış rakamı bir milyonu geçti. Bir milyon l00 bin dolayına ulaştı. - GP Kitap yazmak, yazarına iyi para kazandırıyor mu? ÇÖLAŞAN: Çok satarsa evet. Ancak benim anlayışıma göre, kitaptan para kazanmak ikinci plandadır. Önemli olan kitabın hedefi vurması, amaca ulaşmasıdır. Yazarın emeği, alın teri, göz nuru, beyin gücü, daha çok böyle manevi ortamda değerlenir. bölümünü Gazeteport’ta arkadaşım Yavuz Semerci’nin yazılarından –dehşet ve ibretle- öğrendim. - GP Sabah Genel Yayın yönetmeni olup bitenden habersiz. Hiç ses çıkarmadan köşesinde, Şili’nin bayan devlet başkanını, erkek zannederek yazılar yazıyor. Ya da bir kilisenin milattan önce yapıldığını öne sürüyor. Bazıları için bu koltuklar çok mu değerli ? ÇÖLAŞAN: Olacak şey değildir. Ama bazıları kendi tekerine çomak sokmak istemiyor. Çıkar ilişkileri var. Türk medyasının hali bu. Türk medyasını yönetenlerin hali de bu işte. Tabi Sabah olayı hükümetin ve iktidarın da ayıbıdır. "ÖZKÖK ARAMADI" - GP Hürriyet’te sizden sonra değişen bir şey var mı? ÇÖLAŞAN: Ne olacak ki, hiçbir şey yok. Zaten olamaz da. Kurallar belli, çıkar ilişkileri belli, kişilikler belli. Bu ortamda ne değişebilir! -GP Bekir Coşkun’un da Hürriyet’teki rahatsızlığının devam ettiği söyleniyor. Yakın arkadaşınız olduğu için size bu durumları anlatıyor mu? ÇÖLAŞAN: Biz Bekir’le her şeyi konuşur ve paylaşırız. Ama bu soruyu Bekir adına benim yanıtlamam uygun olmaz. -GP Bir ara başta Doğan Hızlan olmak üzere bazı Hürriyet yazarları sizin geri dönmeniz için uğraş veriyordu. Bu yönde sinyaller size de geldi. Olanak olursa Hürriyet’e dönmeyi düşünür müsünüz? ÇÖLAŞAN: İşin bu boyutunu inanın hiç düşünmedim. Düşünmekle de olacak bir şey değildir. Bir iş yaptılar, beni tasfiye etmekle maddi ve manevi büyük kazançlar elde ettiler. Recep Tayyip’in gönlü böylece hoş edilmiş oldu! Onun ve iktidarının gözüne girdiler. Bu karardan geri dönmeleri herhalde onlar açısından artık mümkün olmasa gerek. -GP Kitabınızda en ağır eleştiriler Ertuğrul Özkök içindi. İzmir görüşmesinden sonra ve kitap yayınlanınca sizi hiç aradı mı ? - Hayır ne aradı, ne birisi ile haber gönderdi ne de başka bir şey. Aramasını da beklemem zaten. MEDYA DÜNYASINA YENİ PATRON - GP Medya dünyasında yeni gelişmeler bekliyor musunuz.? ÇÖLAŞAN: Yeni yılda bazı gelişmeler olacak. Mesela basına Doğan, Ciner Karamehmet dışında yeni bir patron girebilir. Beklenenler dışındaki bazı TV kanalları el değiştirebilir. Ciddi bir muhalefet gazetesi de, yayın hayatına geçebilir. İsim veremem şu anda. Çünkü her şey net değil. - GP Şu anda gelen teklifleri değerlendirmemeniz, bu gelişmeleri beklediğiniz için mi? ÇÖLAŞAN: Ben biraz ismimi dinlendirmek istedim. Ayrıca olan biteni görmek istiyorum. Bir müddet izleyeceğim. -GP İlginç bir durum olarak Sözcü gazetesinde eski yazılarınız yayınlanıyor. Hatta bazı vatandaşlar bu gazetede başladığınızı zannediyor. ÇÖLAŞAN: Evet. Benden izin aldılar, eski yazılarımı yayınlıyorlar. O yazılarımı okuyunca yıllar önce ne kadar isabetli tespitler yaptığımı görüyorum. Yazılarımın altına tarih konulmasını istedim. Böylelikle yeni yazım olmadığı anlaşılıyor. Geçenlerde Arjantin caddesinde yürürken bir belediye otobüsü şoförü beni gördü. Otobüsü durdurup camdan gazeteyi gösterip (Bugün yine gerçekleri yazmışsın, helal olsun) dedi. -GP İnternet medyası için ne düşünüyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Bağımsız olduğu, düzgün ve tarafsız haber verdiği sürece, çok beğeniyorum. Ancak yazılı ve görsel medyamız gibi internet medyasını da biraz magazin ağırlıklı olarak görüyorum ve eleştiriyorum. Gazeteport gibi gerçekten ciddi biçimde izlediğim bazı siteler var. İnternet medyasının geleceğini de çok iyi görüyorum. - GP Son kitabınız ‘Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi’ de, ötekiler gibi çok sattı. Nedir şimdi satış rakamı? ÇÖLAŞAN: Şu anda kitabın 73. baskısı yapılıyor. Her baskı 2.300 adet. Şu an itibarıyla da kitabın net satış rakamı yaklaşık l55 bin. Buna sayısını ve kaç adet sattığını bilemediğimiz korsanları da ekleyin. Korsanı da belki gerçeği kadar satmıştır. Benim tahminime göre, bir kitabı üç kişinin okuduğunu varsayalım, korsanı ile birlikte en az 700 bin kişi okudu. Türkiye için çok büyük rakamdır. Yani amaca fazlasıyla ulaşmıştır. - GP En çok satan kitabınız bu mu olacak? ÇÖLAŞAN: ‘Turgut Nereden Koşuyor’ korsanı hariç, resmi rakam olarak tam 270 bin adet satmıştı. Yayınevi bana 270 bin kitabın telif ücretini ödemiştir. Rekor ondadır. Ve yine tahmin ediyorum, Turgut Özakman abimizin şu anda 800 bin satmış olan ‘Çılgın Türkler’ kitabından sonra Türkiye’de ikinci büyük satış rakamı ‘Turgut Nereden Koşuyor’a aittir. Sonuncusu benim l7. kitabım. Bu kitapla birlikte kitaplarımın toplam satış rakamı bir milyonu geçti. Bir milyon l00 bin dolayına ulaştı. - GP Kitap yazmak, yazarına iyi para kazandırıyor mu? ÇÖLAŞAN: Çok satarsa evet. Ancak benim anlayışıma göre, kitaptan para kazanmak ikinci plandadır. Önemli olan kitabın hedefi vurması, amaca ulaşmasıdır. Yazarın emeği, alın teri, göz nuru, beyin gücü, daha çok böyle manevi ortamda değerlenir. YARIN - ÇÖLAŞAN, SİYASETE GİRMEYİ DÜŞÜNÜYOR MU ? - BAŞBAKAN ERDOĞAN HANGİ KONUDA KOMPLEKSLİ ? - ABDULLAH GÜL NE YAPIYOR, NE YAPACAK ? - DEVLETİN ZİRVESİNDE YAKINDA HANGİ KAVGA ÇIKACAK ? - HAYRİNİSA GÜL İLE EMİNE ERDOĞAN KÜS MÜ ? - SON YILLARIN EN BÜYÜK SKANDALI HANGİSİ ? - TÜRK MİLLETİ HANGİ KONUDA KANDIRILIYOR ? - KUZEY IRAK’ A OPERASYONUN ŞARTLARI NELER ? - BAŞBAKAN HANGİ KONUDA HERGÜN DUA ETMELİ ? Emin ÖZGÖNÜL ANKARA - Hürriyet Gazetesindeki görevine son verilen ve ‘’Kovulduk ey halkım unutma bizi’’ adlı kitabı ile çok tartışılan gazeteci-yazar Emin Çölaşan, işsiz kaldığı son 3,5 aydır yaşadıklarını, planlarını ve iddialarını GAZETEPORT’a anlattı. - GP Yaklaşık 3.5 aydır fiilen basın dünyasının dışındasınız. Bu süre içerisinde hayatınızda neler oldu? ÇÖLAŞAN: Pek bir şey olmadı. Daha rahat yaşıyorum, yapamadıklarımı yapıyorum. Biraz nefes alıyorum. Arkadaşlarımı görüyorum, zamanım daha bol. Elbette insan yazmayı özlüyor. Zaten, sanki o gün yazacakmışım gibi olayları ve gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürüyorum. Bazen de kendi kendime ‘keşke şimdi yazsaydım, şu olayın üzerine ne güzel giderdim’ diye düşünüyorum. - GP Son 3.5 ayda ‘şu anda yazma olanağım olsa şunu yazardım’ dediğiniz hangi konular oldu? ÇÖLAŞAN: Aslında yazma olanağım var ama bir süre sessiz kalmam daha iyi oluyor. Elbette yazma isteği içimden epeyce fışkırdı. Çünkü Türkiye gündemi hep bana göredir! Terörden ekonomiye, beceriksizlikten medyanın korkaklığına ve umursamazlığına kadar her şey. Ancak Pazar sabahları ART ekranında Mustafa Balbay ile güzel bir program yapıyoruz ve içimi orada biraz olsun döküyorum. Yani şimdilik bir anlamda yazılı basından sözel basına transfer olmuş durumdayım. - GP Hürriyet’te yazarken çeşitli çevrelerden yolsuzluk ve usulsüzlük dosyası size geliyordu. Şimdi de bu tip olaylar size ulaşıyor mu? ÇÖLAŞAN: Fazla değil...Çünkü insanların bana ulaşma olanağı epeyce kısıtlı. Son kitabımın sonuna, Bilgi Yayınevindeki e-posta adresim ile faks numaramı da ekledik ama, Hürriyet’teki gibi yoğunluk doğal olarak yok. Gelenlerin çoğu kitapla ilgili övgüler. Gelen bazı dosyalar da var. "BEN SAKINCALI PİYADEYİM" - GP İşsiz kaldığınızdan bu yana size resmen ‘gel bizde başla’ diyen bir medya kuruluşu oldu mu? ÇÖLAŞAN: Oldu. AKP’den ve Recep Tayyip’ten korkmayanlar, çıkar ilişkisi, çıkar beklentisi ve iktidarla göbek bağı olmayanlar. Ancak unutmayın, ben Türk basınının sakıncalı piyadesiyim. Medya patronları ve onların birinci derece adamları, sakıncalı piyadelere sıcak bakmazlar! - GP Türk medyasının içinde bulunduğu durum...İktidar kendi medyasını yarattı mı? ÇÖLAŞAN : Elbette yarattı. Medyanın büyük bölümü bugün Recep Tayyip’in rüzgarından korkmaktadır. Yelkenler suya indi. Medyanın para babası patronlarının gözünü korku ve çıkar ilişkileri bürümüştür. "SABAH’I DEHŞETLE İZLİYORUM" - GP Sabah’ın satışı gündemde. Taliplilerden bazılarının iktidarla bağlantılı olduğu öne sürülüyor. Sabah da iktidar yanlısı bir grubun mu olacak? ÇÖLAŞAN: Sabah ve ATV bugün zaten iktidarın yayın organları. Bundan daha çok bağlantılı da olamaz. Dünya medya tarihinde yaşanan en büyük komedilerden, hatta rezaletlerden birine tanık olmaktayız. - GP Sabah’a el konmasının ardından, TMSF tarafından atamalar,görevden almalar, işe son vermeler yaşandı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Normaldir! Hükümet medya yönetmeye soyunursa, başka hangi sonucu bekleyebiliriz ki? Bu süreçte her şeyi bekleyeceksiniz. Ben Sabah Gazetesinde olan bitenin bir bölümünü Gazeteport’ta arkadaşım Yavuz Semerci’nin yazılarından –dehşet ve ibretle- öğrendim. - GP Sabah Genel Yayın yönetmeni olup bitenden habersiz. Hiç ses çıkarmadan köşesinde, Şili’nin bayan devlet başkanını, erkek zannederek yazılar yazıyor. Ya da bir kilisenin milattan önce yapıldığını öne sürüyor. Bazıları için bu koltuklar çok mu değerli ? ÇÖLAŞAN: Olacak şey değildir. Ama bazıları kendi tekerine çomak sokmak istemiyor. Çıkar ilişkileri var. Türk medyasının hali bu. Türk medyasını yönetenlerin hali de bu işte. Tabi Sabah olayı hükümetin ve iktidarın da ayıbıdır. "ÖZKÖK ARAMADI" - GP Hürriyet’te sizden sonra değişen bir şey var mı? ÇÖLAŞAN: Ne olacak ki, hiçbir şey yok. Zaten olamaz da. Kurallar belli, çıkar ilişkileri belli, kişilikler belli. Bu ortamda ne değişebilir! -GP Bekir Coşkun’un da Hürriyet’teki rahatsızlığının devam ettiği söyleniyor. Yakın arkadaşınız olduğu için size bu durumları anlatıyor mu? ÇÖLAŞAN: Biz Bekir’le her şeyi konuşur ve paylaşırız. Ama bu soruyu Bekir adına benim yanıtlamam uygun olmaz. -GP Bir ara başta Doğan Hızlan olmak üzere bazı Hürriyet yazarları sizin geri dönmeniz için uğraş veriyordu. Bu yönde sinyaller size de geldi. Olanak olursa Hürriyet’e dönmeyi düşünür müsünüz? ÇÖLAŞAN: İşin bu boyutunu inanın hiç düşünmedim. Düşünmekle de olacak bir şey değildir. Bir iş yaptılar, beni tasfiye etmekle maddi ve manevi büyük kazançlar elde ettiler. Recep Tayyip’in gönlü böylece hoş edilmiş oldu! Onun ve iktidarının gözüne girdiler. Bu karardan geri dönmeleri herhalde onlar açısından artık mümkün olmasa gerek. Kitabınızda en ağır eleştiriler Ertuğrul Özkök içindi. İzmir görüşmesinden sonra ve kitap yayınlanınca sizi hiç aradı mı ? - Hayır ne aradı, ne birisi ile haber gönderdi ne de başka bir şey. Aramasını da beklemem zaten. MEDYA DÜNYASINA YENİ PATRON - GP Medya dünyasında yeni gelişmeler bekliyor musunuz.? ÇÖLAŞAN: Yeni yılda bazı gelişmeler olacak. Mesela basına Doğan, Ciner Karamehmet dışında yeni bir patron girebilir. Beklenenler dışındaki bazı TV kanalları el değiştirebilir. Ciddi bir muhalefet gazetesi de, yayın hayatına geçebilir. İsim veremem şu anda. Çünkü her şey net değil. - GP Şu anda gelen teklifleri değerlendirmemeniz, bu gelişmeleri beklediğiniz için mi? ÇÖLAŞAN: Ben biraz ismimi dinlendirmek istedim. Ayrıca olan biteni görmek istiyorum. Bir müddet izleyeceğim. -GP İlginç bir durum olarak Sözcü gazetesinde eski yazılarınız yayınlanıyor. Hatta bazı vatandaşlar bu gazetede başladığınızı zannediyor. ÇÖLAŞAN: Evet. Benden izin aldılar, eski yazılarımı yayınlıyorlar. O yazılarımı okuyunca yıllar önce ne kadar isabetli tespitler yaptığımı görüyorum. Yazılarımın altına tarih konulmasını istedim. Böylelikle yeni yazım olmadığı anlaşılıyor. Geçenlerde Arjantin caddesinde yürürken bir belediye otobüsü şoförü beni gördü. Otobüsü durdurup camdan gazeteyi gösterip (Bugün yine gerçekleri yazmışsın, helal olsun) dedi. -GP İnternet medyası için ne düşünüyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Bağımsız olduğu, düzgün ve tarafsız haber verdiği sürece, çok beğeniyorum. Ancak yazılı ve görsel medyamız gibi internet medyasını da biraz magazin ağırlıklı olarak görüyorum ve eleştiriyorum. Gazeteport gibi gerçekten ciddi biçimde izlediğim bazı siteler var. İnternet medyasının geleceğini de çok iyi görüyorum. - GP Son kitabınız ‘Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi’ de, ötekiler gibi çok sattı. Nedir şimdi satış rakamı? ÇÖLAŞAN: Şu anda kitabın 73. baskısı yapılıyor. Her baskı 2.300 adet. Şu an itibarıyla da kitabın net satış rakamı yaklaşık l55 bin. Buna sayısını ve kaç adet sattığını bilemediğimiz korsanları da ekleyin. Korsanı da belki gerçeği kadar satmıştır. Benim tahminime göre, bir kitabı üç kişinin okuduğunu varsayalım, korsanı ile birlikte en az 700 bin kişi okudu. Türkiye için çok büyük rakamdır. Yani amaca fazlasıyla ulaşmıştır. - GP En çok satan kitabınız bu mu olacak? ÇÖLAŞAN: ‘Turgut Nereden Koşuyor’ korsanı hariç, resmi rakam olarak tam 270 bin adet satmıştı. Yayınevi bana 270 bin kitabın telif ücretini ödemiştir. Rekor ondadır. Ve yine tahmin ediyorum, Turgut Özakman abimizin şu anda 800 bin satmış olan ‘Çılgın Türkler’ kitabından sonra Türkiye’de ikinci büyük satış rakamı ‘Turgut Nereden Koşuyor’a aittir. Sonuncusu benim l7. kitabım. Bu kitapla birlikte kitaplarımın toplam satış rakamı bir milyonu geçti. Bir milyon l00 bin dolayına ulaştı. - GP Kitap yazmak, yazarına iyi para kazandırıyor mu? ÇÖLAŞAN: Çok satarsa evet. Ancak benim anlayışıma göre, kitaptan para kazanmak ikinci plandadır. Önemli olan kitabın hedefi vurması, amaca ulaşmasıdır. Yazarın emeği, alın teri, göz nuru, beyin gücü, daha çok böyle manevi ortamda değerlenir. YARIN - ÇÖLAŞAN, SİYASETE GİRMEYİ DÜŞÜNÜYOR MU ? - BAŞBAKAN ERDOĞAN HANGİ KONUDA KOMPLEKSLİ ? - ABDULLAH GÜL NE YAPIYOR, NE YAPACAK ? - DEVLETİN ZİRVESİNDE YAKINDA HANGİ KAVGA ÇIKACAK ? - HAYRİNİSA GÜL İLE EMİNE ERDOĞAN KÜS MÜ ? - SON YILLARIN EN BÜYÜK SKANDALI HANGİSİ ? - TÜRK MİLLETİ HANGİ KONUDA KANDIRILIYOR ? - KUZEY IRAK’ A OPERASYONUN ŞARTLARI NELER ? - BAŞBAKAN HANGİ KONUDA HERGÜN DUA ETMELİ ? Emin ÖZGÖNÜL ANKARA - Hürriyet Gazetesindeki görevine son verilen ve ‘’Kovulduk ey halkım unutma bizi’’ adlı kitabı ile çok tartışılan gazeteci-yazar Emin Çölaşan, işsiz kaldığı son 3,5 aydır yaşadıklarını, planlarını ve iddialarını GAZETEPORT’a anlattı. - GP Yaklaşık 3.5 aydır fiilen basın dünyasının dışındasınız. Bu süre içerisinde hayatınızda neler oldu? ÇÖLAŞAN: Pek bir şey olmadı. Daha rahat yaşıyorum, yapamadıklarımı yapıyorum. Biraz nefes alıyorum. Arkadaşlarımı görüyorum, zamanım daha bol. Elbette insan yazmayı özlüyor. Zaten, sanki o gün yazacakmışım gibi olayları ve gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürüyorum. Bazen de kendi kendime ‘keşke şimdi yazsaydım, şu olayın üzerine ne güzel giderdim’ diye düşünüyorum. - GP Son 3.5 ayda ‘şu anda yazma olanağım olsa şunu yazardım’ dediğiniz hangi konular oldu? ÇÖLAŞAN: Aslında yazma olanağım var ama bir süre sessiz kalmam daha iyi oluyor. Elbette yazma isteği içimden epeyce fışkırdı. Çünkü Türkiye gündemi hep bana göredir! Terörden ekonomiye, beceriksizlikten medyanın korkaklığına ve umursamazlığına kadar her şey. Ancak Pazar sabahları ART ekranında Mustafa Balbay ile güzel bir program yapıyoruz ve içimi orada biraz olsun döküyorum. Yani şimdilik bir anlamda yazılı basından sözel basına transfer olmuş durumdayım. - GP Hürriyet’te yazarken çeşitli çevrelerden yolsuzluk ve usulsüzlük dosyası size geliyordu. Şimdi de bu tip olaylar size ulaşıyor mu? ÇÖLAŞAN: Fazla değil...Çünkü insanların bana ulaşma olanağı epeyce kısıtlı. Son kitabımın sonuna, Bilgi Yayınevindeki e-posta adresim ile faks numaramı da ekledik ama, Hürriyet’teki gibi yoğunluk doğal olarak yok. Gelenlerin çoğu kitapla ilgili övgüler. Gelen bazı dosyalar da var. "BEN SAKINCALI PİYADEYİM" - GP İşsiz kaldığınızdan bu yana size resmen ‘gel bizde başla’ diyen bir medya kuruluşu oldu mu? ÇÖLAŞAN: Oldu. AKP’den ve Recep Tayyip’ten korkmayanlar, çıkar ilişkisi, çıkar beklentisi ve iktidarla göbek bağı olmayanlar. Ancak unutmayın, ben Türk basınının sakıncalı piyadesiyim. Medya patronları ve onların birinci derece adamları, sakıncalı piyadelere sıcak bakmazlar! - GP Türk medyasının içinde bulunduğu durum...İktidar kendi medyasını yarattı mı? ÇÖLAŞAN : Elbette yarattı. Medyanın büyük bölümü bugün Recep Tayyip’in rüzgarından korkmaktadır. Yelkenler suya indi. Medyanın para babası patronlarının gözünü korku ve çıkar ilişkileri bürümüştür. "SABAH’I DEHŞETLE İZLİYORUM" - GP Sabah’ın satışı gündemde. Taliplilerden bazılarının iktidarla bağlantılı olduğu öne sürülüyor. Sabah da iktidar yanlısı bir grubun mu olacak? ÇÖLAŞAN: Sabah ve ATV bugün zaten iktidarın yayın organları. Bundan daha çok bağlantılı da olamaz. Dünya medya tarihinde yaşanan en büyük komedilerden, hatta rezaletlerden birine tanık olmaktayız. - GP Sabah’a el konmasının ardından, TMSF tarafından atamalar,görevden almalar, işe son vermeler yaşandı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Normaldir! Hükümet medya yönetmeye soyunursa, başka hangi sonucu bekleyebiliriz ki? Bu süreçte her şeyi bekleyeceksiniz. Ben Sabah Gazetesinde olan bitenin bir bölümünü Gazeteport’ta arkadaşım Yavuz Semerci’nin yazılarından –dehşet ve ibretle- öğrendim. - GP Sabah Genel Yayın yönetmeni olup bitenden habersiz. Hiç ses çıkarmadan köşesinde, Şili’nin bayan devlet başkanını, erkek zannederek yazılar yazıyor. Ya da bir kilisenin milattan önce yapıldığını öne sürüyor. Bazıları için bu koltuklar çok mu değerli ? ÇÖLAŞAN: Olacak şey değildir. Ama bazıları kendi tekerine çomak sokmak istemiyor. Çıkar ilişkileri var. Türk medyasının hali bu. Türk medyasını yönetenlerin hali de bu işte. Tabi Sabah olayı hükümetin ve iktidarın da ayıbıdır. "ÖZKÖK ARAMADI" - GP Hürriyet’te sizden sonra değişen bir şey var mı? ÇÖLAŞAN: Ne olacak ki, hiçbir şey yok. Zaten olamaz da. Kurallar belli, çıkar ilişkileri belli, kişilikler belli. Bu ortamda ne değişebilir! -GP Bekir Coşkun’un da Hürriyet’teki rahatsızlığının devam ettiği söyleniyor. Yakın arkadaşınız olduğu için size bu durumları anlatıyor mu? ÇÖLAŞAN: Biz Bekir’le her şeyi konuşur ve paylaşırız. Ama bu soruyu Bekir adına benim yanıtlamam uygun olmaz. -GP Bir ara başta Doğan Hızlan olmak üzere bazı Hürriyet yazarları sizin geri dönmeniz için uğraş veriyordu. Bu yönde sinyaller size de geldi. Olanak olursa Hürriyet’e dönmeyi düşünür müsünüz? ÇÖLAŞAN: İşin bu boyutunu inanın hiç düşünmedim. Düşünmekle de olacak bir şey değildir. Bir iş yaptılar, beni tasfiye etmekle maddi ve manevi büyük kazançlar elde ettiler. Recep Tayyip’in gönlü böylece hoş edilmiş oldu! Onun ve iktidarının gözüne girdiler. Bu karardan geri dönmeleri herhalde onlar açısından artık mümkün olmasa gerek. -GP Kitabınızda en ağır eleştiriler Ertuğrul Özkök içindi. İzmir görüşmesinden sonra ve kitap yayınlanınca sizi hiç aradı mı ? - Hayır ne aradı, ne birisi ile haber gönderdi ne de başka bir şey. Aramasını da beklemem zaten. MEDYA DÜNYASINA YENİ PATRON - GP Medya dünyasında yeni gelişmeler bekliyor musunuz.? ÇÖLAŞAN: Yeni yılda bazı gelişmeler olacak. Mesela basına Doğan, Ciner Karamehmet dışında yeni bir patron girebilir. Beklenenler dışındaki bazı TV kanalları el değiştirebilir. Ciddi bir muhalefet gazetesi de, yayın hayatına geçebilir. İsim veremem şu anda. Çünkü her şey net değil. - GP Şu anda gelen teklifleri değerlendirmemeniz, bu gelişmeleri beklediğiniz için mi? ÇÖLAŞAN: Ben biraz ismimi dinlendirmek istedim. Ayrıca olan biteni görmek istiyorum. Bir müddet izleyeceğim. -GP İlginç bir durum olarak Sözcü gazetesinde eski yazılarınız yayınlanıyor. Hatta bazı vatandaşlar bu gazetede başladığınızı zannediyor. ÇÖLAŞAN: Evet. Benden izin aldılar, eski yazılarımı yayınlıyorlar. O yazılarımı okuyunca yıllar önce ne kadar isabetli tespitler yaptığımı görüyorum. Yazılarımın altına tarih konulmasını istedim. Böylelikle yeni yazım olmadığı anlaşılıyor. Geçenlerde Arjantin caddesinde yürürken bir belediye otobüsü şoförü beni gördü. Otobüsü durdurup camdan gazeteyi gösterip (Bugün yine gerçekleri yazmışsın, helal olsun) dedi. -GP İnternet medyası için ne düşünüyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Bağımsız olduğu, düzgün ve tarafsız haber verdiği sürece, çok beğeniyorum. Ancak yazılı ve görsel medyamız gibi internet medyasını da biraz magazin ağırlıklı olarak görüyorum ve eleştiriyorum. Gazeteport gibi gerçekten ciddi biçimde izlediğim bazı siteler var. İnternet medyasının geleceğini de çok iyi görüyorum. - GP Son kitabınız ‘Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi’ de, ötekiler gibi çok sattı. Nedir şimdi satış rakamı? ÇÖLAŞAN: Şu anda kitabın 73. baskısı yapılıyor. Her baskı 2.300 adet. Şu an itibarıyla da kitabın net satış rakamı yaklaşık l55 bin. Buna sayısını ve kaç adet sattığını bilemediğimiz korsanları da ekleyin. Korsanı da belki gerçeği kadar satmıştır. Benim tahminime göre, bir kitabı üç kişinin okuduğunu varsayalım, korsanı ile birlikte en az 700 bin kişi okudu. Türkiye için çok büyük rakamdır. Yani amaca fazlasıyla ulaşmıştır. - GP En çok satan kitabınız bu mu olacak? ÇÖLAŞAN: ‘Turgut Nereden Koşuyor’ korsanı hariç, resmi rakam olarak tam 270 bin adet satmıştı. Yayınevi bana 270 bin kitabın telif ücretini ödemiştir. Rekor ondadır. Ve yine tahmin ediyorum, Turgut Özakman abimizin şu anda 800 bin satmış olan ‘Çılgın Türkler’ kitabından sonra Türkiye’de ikinci büyük satış rakamı ‘Turgut Nereden Koşuyor’a aittir. Sonuncusu benim l7. kitabım. Bu kitapla birlikte kitaplarımın toplam satış rakamı bir milyonu geçti. Bir milyon l00 bin dolayına ulaştı. - GP Kitap yazmak, yazarına iyi para kazandırıyor mu? ÇÖLAŞAN: Çok satarsa evet. Ancak benim anlayışıma göre, kitaptan para kazanmak ikinci plandadır. Önemli olan kitabın hedefi vurması, amaca ulaşmasıdır. Yazarın emeği, alın teri, göz nuru, beyin gücü, daha çok böyle manevi ortamda değerlenir. YARIN - ÇÖLAŞAN, SİYASETE GİRMEYİ DÜŞÜNÜYOR MU ? - BAŞBAKAN ERDOĞAN HANGİ KONUDA KOMPLEKSLİ ? - ABDULLAH GÜL NE YAPIYOR, NE YAPACAK ? - DEVLETİN ZİRVESİNDE YAKINDA HANGİ KAVGA ÇIKACAK ? - HAYRİNİSA GÜL İLE EMİNE ERDOĞAN KÜS MÜ ? - SON YILLARIN EN BÜYÜK SKANDALI HANGİSİ ? - TÜRK MİLLETİ HANGİ KONUDA KANDIRILIYOR ? - KUZEY IRAK’ A OPERASYONUN ŞARTLARI NELER ? - BAŞBAKAN HANGİ KONUDA HERGÜN DUA ETMELİ ? Emin ÖZGÖNÜL ANKARA - Hürriyet Gazetesindeki görevine son verilen ve ‘’Kovulduk ey halkım unutma bizi’’ adlı kitabı ile çok tartışılan gazeteci-yazar Emin Çölaşan, işsiz kaldığı son 3,5 aydır yaşadıklarını, planlarını ve iddialarını GAZETEPORT’a anlattı. - GP Yaklaşık 3.5 aydır fiilen basın dünyasının dışındasınız. Bu süre içerisinde hayatınızda neler oldu? ÇÖLAŞAN: Pek bir şey olmadı. Daha rahat yaşıyorum, yapamadıklarımı yapıyorum. Biraz nefes alıyorum. Arkadaşlarımı görüyorum, zamanım daha bol. Elbette insan yazmayı özlüyor. Zaten, sanki o gün yazacakmışım gibi olayları ve gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürüyorum. Bazen de kendi kendime ‘keşke şimdi yazsaydım, şu olayın üzerine ne güzel giderdim’ diye düşünüyorum. - GP Son 3.5 ayda ‘şu anda yazma olanağım olsa şunu yazardım’ dediğiniz hangi konular oldu? ÇÖLAŞAN: Aslında yazma olanağım var ama bir süre sessiz kalmam daha iyi oluyor. Elbette yazma isteği içimden epeyce fışkırdı. Çünkü Türkiye gündemi hep bana göredir! Terörden ekonomiye, beceriksizlikten medyanın korkaklığına ve umursamazlığına kadar her şey. Ancak Pazar sabahları ART ekranında Mustafa Balbay ile güzel bir program yapıyoruz ve içimi orada biraz olsun döküyorum. Yani şimdilik bir anlamda yazılı basından sözel basına transfer olmuş durumdayım. - GP Hürriyet’te yazarken çeşitli çevrelerden yolsuzluk ve usulsüzlük dosyası size geliyordu. Şimdi de bu tip olaylar size ulaşıyor mu? ÇÖLAŞAN: Fazla değil...Çünkü insanların bana ulaşma olanağı epeyce kısıtlı. Son kitabımın sonuna, Bilgi Yayınevindeki e-posta adresim ile faks numaramı da ekledik ama, Hürriyet’teki gibi yoğunluk doğal olarak yok. Gelenlerin çoğu kitapla ilgili övgüler. Gelen bazı dosyalar da var. "BEN SAKINCALI PİYADEYİM" - GP İşsiz kaldığınızdan bu yana size resmen ‘gel bizde başla’ diyen bir medya kuruluşu oldu mu? ÇÖLAŞAN: Oldu. AKP’den ve Recep Tayyip’ten korkmayanlar, çıkar ilişkisi, çıkar beklentisi ve iktidarla göbek bağı olmayanlar. Ancak unutmayın, ben Türk basınının sakıncalı piyadesiyim. Medya patronları ve onların birinci derece adamları, sakıncalı piyadelere sıcak bakmazlar! - GP Türk medyasının içinde bulunduğu durum...İktidar kendi medyasını yarattı mı? ÇÖLAŞAN : Elbette yarattı. Medyanın büyük bölümü bugün Recep Tayyip’in rüzgarından korkmaktadır. Yelkenler suya indi. Medyanın para babası patronlarının gözünü korku ve çıkar ilişkileri bürümüştür. "SABAH’I DEHŞETLE İZLİYORUM" - GP Sabah’ın satışı gündemde. Taliplilerden bazılarının iktidarla bağlantılı olduğu öne sürülüyor. Sabah da iktidar yanlısı bir grubun mu olacak? ÇÖLAŞAN: Sabah ve ATV bugün zaten iktidarın yayın organları. Bundan daha çok bağlantılı da olamaz. Dünya medya tarihinde yaşanan en büyük komedilerden, hatta rezaletlerden birine tanık olmaktayız. - GP Sabah’a el konmasının ardından, TMSF tarafından atamalar,görevden almalar, işe son vermeler yaşandı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Normaldir! Hükümet medya yönetmeye soyunursa, başka hangi sonucu bekleyebiliriz ki? Bu süreçte her şeyi bekleyeceksiniz. Ben Sabah Gazetesinde olan bitenin bir bölümünü Gazeteport’ta arkadaşım Yavuz Semerci’nin yazılarından –dehşet ve ibretle- öğrendim. - GP Sabah Genel Yayın yönetmeni olup bitenden habersiz. Hiç ses çıkarmadan köşesinde, Şili’nin bayan devlet başkanını, erkek zannederek yazılar yazıyor. Ya da bir kilisenin milattan önce yapıldığını öne sürüyor. Bazıları için bu koltuklar çok mu değerli ? ÇÖLAŞAN: Olacak şey değildir. Ama bazıları kendi tekerine çomak sokmak istemiyor. Çıkar ilişkileri var. Türk medyasının hali bu. Türk medyasını yönetenlerin hali de bu işte. Tabi Sabah olayı hükümetin ve iktidarın da ayıbıdır. "ÖZKÖK ARAMADI" - GP Hürriyet’te sizden sonra değişen bir şey var mı? ÇÖLAŞAN: Ne olacak ki, hiçbir şey yok. Zaten olamaz da. Kurallar belli, çıkar ilişkileri belli, kişilikler belli. Bu ortamda ne değişebilir! -GP Bekir Coşkun’un da Hürriyet’teki rahatsızlığının devam ettiği söyleniyor. Yakın arkadaşınız olduğu için size bu durumları anlatıyor mu? ÇÖLAŞAN: Biz Bekir’le her şeyi konuşur ve paylaşırız. Ama bu soruyu Bekir adına benim yanıtlamam uygun olmaz. -GP Bir ara başta Doğan Hızlan olmak üzere bazı Hürriyet yazarları sizin geri dönmeniz için uğraş veriyordu. Bu yönde sinyaller size de geldi. Olanak olursa Hürriyet’e dönmeyi düşünür müsünüz? ÇÖLAŞAN: İşin bu boyutunu inanın hiç düşünmedim. Düşünmekle de olacak bir şey değildir. Bir iş yaptılar, beni tasfiye etmekle maddi ve manevi büyük kazançlar elde ettiler. Recep Tayyip’in gönlü böylece hoş edilmiş oldu! Onun ve iktidarının gözüne girdiler. Bu karardan geri dönmeleri herhalde onlar açısından artık mümkün olmasa gerek. -GP Kitabınızda en ağır eleştiriler Ertuğrul Özkök içindi. İzmir görüşmesinden sonra ve kitap yayınlanınca sizi hiç aradı mı ? - Hayır ne aradı, ne birisi ile haber gönderdi ne de başka bir şey. Aramasını da beklemem zaten. MEDYA DÜNYASINA YENİ PATRON - GP Medya dünyasında yeni gelişmeler bekliyor musunuz.? ÇÖLAŞAN: Yeni yılda bazı gelişmeler olacak. Mesela basına Doğan, Ciner Karamehmet dışında yeni bir patron girebilir. Beklenenler dışındaki bazı TV kanalları el değiştirebilir. Ciddi bir muhalefet gazetesi de, yayın hayatına geçebilir. İsim veremem şu anda. Çünkü her şey net değil. - GP Şu anda gelen teklifleri değerlendirmemeniz, bu gelişmeleri beklediğiniz için mi? ÇÖLAŞAN: Ben biraz ismimi dinlendirmek istedim. Ayrıca olan biteni görmek istiyorum. Bir müddet izleyeceğim. -GP İlginç bir durum olarak Sözcü gazetesinde eski yazılarınız yayınlanıyor. Hatta bazı vatandaşlar bu gazetede başladığınızı zannediyor. ÇÖLAŞAN: Evet. Benden izin aldılar, eski yazılarımı yayınlıyorlar. O yazılarımı okuyunca yıllar önce ne kadar isabetli tespitler yaptığımı görüyorum. Yazılarımın altına tarih konulmasını istedim. Böylelikle yeni yazım olmadığı anlaşılıyor. Geçenlerde Arjantin caddesinde yürürken bir belediye otobüsü şoförü beni gördü. Otobüsü durdurup camdan gazeteyi gösterip (Bugün yine gerçekleri yazmışsın, helal olsun) dedi. -GP İnternet medyası için ne düşünüyorsunuz? ÇÖLAŞAN: Bağımsız olduğu, düzgün ve tarafsız haber verdiği sürece, çok beğeniyorum. Ancak yazılı ve görsel medyamız gibi internet medyasını da biraz magazin ağırlıklı olarak görüyorum ve eleştiriyorum. Gazeteport gibi gerçekten ciddi biçimde izlediğim bazı siteler var. İnternet medyasının geleceğini de çok iyi görüyorum. - GP Son kitabınız ‘Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi’ de, ötekiler gibi çok sattı. Nedir şimdi satış rakamı? ÇÖLAŞAN: Şu anda kitabın 73. baskısı yapılıyor. Her baskı 2.300 adet. Şu an itibarıyla da kitabın net satış rakamı yaklaşık l55 bin. Buna sayısını ve kaç adet sattığını bilemediğimiz korsanları da ekleyin. Korsanı da belki gerçeği kadar satmıştır. Benim tahminime göre, bir kitabı üç kişinin okuduğunu varsayalım, korsanı ile birlikte en az 700 bin kişi okudu. Türkiye için çok büyük rakamdır. Yani amaca fazlasıyla ulaşmıştır. - GP En çok satan kitabınız bu mu olacak? ÇÖLAŞAN: ‘Turgut Nereden Koşuyor’ korsanı hariç, resmi rakam olarak tam 270 bin adet satmıştı. Yayınevi bana 270 bin kitabın telif ücretini ödemiştir. Rekor ondadır. Ve yine tahmin ediyorum, Turgut Özakman abimizin şu anda 800 bin satmış olan ‘Çılgın Türkler’ kitabından sonra Türkiye’de ikinci büyük satış rakamı ‘Turgut Nereden Koşuyor’a aittir. Sonuncusu benim l7. kitabım. Bu kitapla birlikte kitaplarımın toplam satış rakamı bir milyonu geçti. Bir milyon l00 bin dolayına ulaştı. - GP Kitap yazmak, yazarına iyi para kazandırıyor mu? ÇÖLAŞAN: Çok satarsa evet. Ancak benim anlayışıma göre, kitaptan para kazanmak ikinci plandadır. Önemli olan kitabın hedefi vurması, amaca ulaşmasıdır. Yazarın emeği, alın teri, göz nuru, beyin gücü, daha çok böyle manevi ortamda değerlenir. YARIN - ÇÖLAŞAN, SİYASETE GİRMEYİ DÜŞÜNÜYOR MU ? - BAŞBAKAN ERDOĞAN HANGİ KONUDA KOMPLEKSLİ ? - ABDULLAH GÜL NE YAPIYOR, NE YAPACAK ? - DEVLETİN ZİRVESİNDE YAKINDA HANGİ KAVGA ÇIKACAK ? - HAYRİNİSA GÜL İLE EMİNE ERDOĞAN KÜS MÜ ? - SON YILLARIN EN BÜYÜK SKANDALI HANGİSİ ? - TÜRK MİLLETİ HANGİ KONUDA KANDIRILIYOR ? - KUZEY IRAK’ A OPERASYONUN ŞARTLARI NELER ? - BAŞBAKAN HANGİ KONUDA HERGÜN DUA