Gazeteciye dayak atan polise soruşturma açıldı!

Gazeteciye dayak atan polise soruşturma açıldı!
Güncelleme:

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Posta gazetesinden Mehmet Coşkundeniz’in polis tarafından dövüldüğü iddiası üzerine adli işlem başlatıldığını bildirdi. Emniyet, Coşkundeniz’in polislere hakaret ettiğini, polislerin de “kademeli güç kullandığını” öne sürdü.

Emniyet, Posta gazetesinden Mehmet Coşkundeniz’in polislere hakaret ettiği, polislerin de “kademeli güç kullandığını” iddia etti. Gazeteci Coşkundeniz ise polise hakaret etmediğini, ellerinin kelepçelendiğini ve kız arkadaşının önünde dövüldüğünü söylüyor; “Sağ kalabildiğim için şanslıyım. İzmir’de vurulan çocuğun ya da Nijeryalı Festus Okey’in yerinde olabildim” diyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, dün bir gazetede yer alan "Polis kılığındaki katil adayı" başlıklı köşe yazısı ve bu yazıya istinaden bugün bazı gazetelerde yer alan haberlerin incelendiği belirtildi. Açıklamada, Levent’te yapılan kontrolde, sürücünün alkollü çıktığı ve yanındaki gazeteci Coşkundeniz’in de ehliyeti bulunmadığı için aracın çekilerek otoparka götürüldüğü; bu arada Coşkundeniz’in polislere hakaret etmesi üzerine kademeli güç kullanıldığı kaydedildi. Coşkundeniz ise polis memurunun gazeteci olduğunu öğrendikten sonra kendisine vurmaya başladığını şöyle anlatıyor: “Kız arkadaşımla birlikte yoldayken alkol kontrolüne girdik. Kız arkadaşım kullanıyordu aracı. Kız arkadaşımın ehliyetine 6 aylığına el koydular. Ben o sırada, “Evimiz yakın. Aracımızı çekmeyecekseniz biz eve kadar gidelim” dedim. Aralarından bir tanesi çok sert ve ters davranışlarda bulundu. Kız arkadaşım arabadayken çekiciyi yanaştırdı. İçinde biri varken aracı kaldırmaya başladılar. Ne yapıyorsunuz derken, polis memuru, “Döverim” kelimesini kullandı. “Dövemezsin” dediğimde bir kez daha “Döverim” dedi. Ve elime kelepçe taktılar. Kelepçeyi taktıktan sonra beni birden yere yıktı, eliyle ve ayaklarıyla tekmeleyerek vurmaya başladı. Atağa kaldırdı ve vurmaya devam etti. Toplam 25 dakika dayak yedim. Ara ara gelip vurdu. “Ne küfür ettim ne de klasik “siz kim oluyorsunuz” cümlesini kullanmadım. Nedense o polis memuru bana bu şekilde davrandı. Bu iş yargıya intikal etti. Sadece o polisten davacı oldum. Ellerim kelepçeli, yere düşürmüşler. Ve ben o sırada polis memurunun kolunu çıkartmışım, bunu iddia ettiler. Bugün dava başladı. Ancak bu yargı sürecinden birşey çıkacağını sanmıyorum. Ben sağ kalabildiğim için şanslıyım. O sırada kafam taşa çarpabilirdi, bir sürü şey olabilirdi. İzmir’de vurulan çocuğun, polis kurşunuyla vurulan Nijeryalı’nın yerinde de olabilirdim. Tüm polis camiasını aynı kefeye koymuyorum. Benim tek isteğim, yetkililere söylüyorum: “Bu tür çıbanbaşlarını kendi içlerinde sakladıkları sürece polise olan güven iyice sarsılacaktır.”