Tuna Kiremitçi, okurlarıyla hangi konuda dertleşti?

Tuna Kiremitçi, okurlarıyla hangi konuda dertleşti?
Güncelleme:

Son aylarda medyanın gündemini yoğun biçimde işgal eden Tuna Kiremitçi, tek tek yanıt vermektense, hakkındaki haberlere 'çok tuhaf günlük' adını verdiği yazılarıyla yanıt veriyor.

Çok tuhaf günlük-3 Yasemin ve Can’la yürürken fotoğraf makineli bir genç önümüzü kesiyor. Arka arkaya patlatıyor flaşları. Sonra tek sözcük konuşmadan kayıplara karışıyor. Muhabirin bana “yeniden evlenmeyi düşünüyor musunuz?” diye sorduğunu, benim de “Neden olmasın? Ne de olsa Yasemin çocuğumun annesi” diye yanıt verdiğimi Hafta Sonu’ndan öğreniyoruz. Sonra Elele bu hayali sözlerin üstüne bir anket düzenliyor. Bazı kadınlara şunu soruyorlar: “Biten evliliğinizin ardından kocanız geri döndü ve ‘Sen benim çocuğumun annesisin’ dedi! Ne yapardınız?” Hürriyet bu anketi dergiden alıp “Tuna Kiremitçi’nin başlattığı tartışma” başlığıyla tam sayfa haber yapıyor. Haber internetteki yüzlerce siteye anında yayılıyor. Bazı okuyucu yorumları beni bencillikle, Yasemin’i de gurursuzlukla suçluyor. Sonra kadın köşe yazarları saldırmaya başlıyor: “Nasıl böyle bir şey söylersin, kadınlara saygısızlık!” Böylece hakkında masallar üretilen gerçek bir rock yıldızına dönüştüğüm tescillenmiş oluyor. Ama maalesef çok geç: Artık 34 yaşındayım ve beni koruyan bir ailem var. Bütün bunlar başıma on yıl önce gelmeliydi. *** Anti-depresan kullanmayı bırakışımın ikinci ayını deniz kıyısında sade bir törenle kutluyoruz. Can bunun şerefine kafamdan aşağı bir kova tuzlu su boşaltıyor. *** Hiçbir görüşüne katılmıyor olsam da İlhan Selçuk’ta son derece insancıl bir hüzün görüyorum. Küreselleşme karşısında dehşete düşmüş bir cumhuriyet çocuğu o. Bugünün müptezelliğine karşı geçmişin asaleti... Keşke bir edebiyatçı olsaydı: Herhalde Faulkner gibi yazardı. *** “Güzel ve Dahi” adlı televizyon yarışmasında Evren Paşa’nın ilk adını ve Semra Özal’ın kim olduğunu bilemeyen mini etekli kızların kıyamet alameti olduğu konusunda herkes hemfikir: Güzel görünmek ve iyi dans etmek dışında hiçbir şey yapamıyorlarmış. Ama beterin beteri var: Ya çirkin birer Kenan Evren uzmanı olsalar ve kötü dans etselerdi? Asıl o zaman “başımıza taş yağacak” diye korkmamız gerekmez miydi? Bence şimdilik telaşa mahal yok. *** Bu günlüğün adını Ferhan Şensoy’dan yürüttüğümü tespit edecek ilk üç okura uygun bir zamanda içki ısmarlıyorum. Tuna Kiremitçi / VATAN