Hakan Çelik, Habertürk'ten neden ayrıldığını köşesinde yazdı!

Habertürk’ün kurucusu ve sahibi Ufuk Güldemir’i haziran ayında kaybettiğimizde, bu kanalın artık eskisi gibi olamayacağını burada yayın yapan herkes gibi ben de tahmin ediyordum. Ancak beklenen bu değişim benim düşündüğümden daha hızlı oldu. Güldemir’in vefatından sonra kanuni mirasçıları daha önce çeşitli kez görüştükleri Ciner Grubu’na televizyonu satma kararı aldı. Kanalın önünden “My Way” şarkısıyla gözyaşları içinde uğurladığımız bu cesur adamın yoktan var ettiği Habertürk, bugün artık yeni sahiplerinin elinde. Ben Ufuk Güldemir’in iyi geçen yayınların sonrasında bana gönderdiği, “gözlerinden öpüyorum” ifadesiyle biten SMS mesajlarını bile silmeye kıyamıyorum. Hala telefonumda duruyorlar. Eminim ki Güldemir’in kızı, ailesi ve diğer mirasçıları için de kanalı satma kararı çok zor olmuştur. Yaklaşan ölümü hissetmek ya da ayrılıklar, insanı her zamankinden daha hüzünlü kılabiliyor. Ufuk Güldemir’in son günlerine tanıklık etmiş biri olarak bu duyguyu çok iyi biliyorum. Güldemir’in, bir meslektaşımıza kırgınlığını dile getirirken söylediği sözler aklımdan çıkmıyor. Ufuk Güldemir “Sokağa çıkıp elini kaldırdığında her zaman taksi bulabilirsin. Ama ben senin için, sağanak yağmurda bulabileceğin bir taksiydim. Dostlarının yağmurlu günde de sığınabileceği bir taksi olmaya çalışmalısın” demişti. Medyada dostluklar, kimi zaman profesyonel hırsların altında ezilebiliyor. Habertürk, dostlukların içtenlikle yaşandığı bir yer olarak hep aklımda kalacak. Şimdi, Habertürk’te içinde bizim olmayacağımız yeni bir dönem başlıyor. Turgay Ciner’in satın aldığı kanalda bizim, yani Doğan Grubu’ndan gazetecilerin, yayıncı olarak kalmamız çeşitli nedenlerden ötürü mümkün olmayacaktı. Ciner Grubu ile Doğan Grubu arasındaki anlaşmazlıklar, benim Posta Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi sıfatıyla orada çalışmamı imkansız hale getirebilirdi. Kanalın Genel Yayın Yönetmeni Melih Meriç’le konuştuk ve oluşan yeni durumda programa devam etmemenin daha iyi olacağına karar verdik. Fakat biz daha Melih’le bu konuyu hiç konuşmadan, benim adıma, benden habersiz şekilde bir medya sitesine açıklama koyan meslektaşımın tavrını çok garipsediğimi söylemeliyim. Geride bıraktığımız 5 yılda Habertürk’te programlar yaptım. Grubumuz ve gazetem, Genel Yayın Yönetmenimiz Rifat Ababay beni daima destekledi. Bu süre zarfında izleyicilerimizin, medyanın, iş ve politika çevrelerinin güvenini kazandık. Dünya çapında tanınan birçok ismi stüdyomuzda ağırladık. Hazırlayıp sunduğum Habertürk Weekend programının, Türkiye’yi yönetenlerin her hafta sonu ailece kaçırmadan izledikleri bir program haline geldiğini gördüm. Dört elle sarıldığımız Habertürk’ün etkili bir marka haline gelmesine bir katkımız olabildiyse ne mutlu bize. Geçen sürede dostluğunu gördüğüm arkadaşlarım Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Melih Meriç ve Habertürk Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Murat Ongun başta olmak üzere Habertürk’ü başarıya taşıyan herkese teşekkür ediyorum. Hakan Çelik / Posta