Dinrci basında kırılmalar yaşanıyor! Hangi dinci gazete kazan kaldırdı?

MİLLİYET GAZETESİ/ AKP'nin Kızılcahamam toplantısında Merkez Karar ve Yürütme Kurulu'nun gazeteci kökenli üyesi Ayşe Böhürler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yurtdışı gezilerinde uçağa aldığı gazeteciler konusunda yeteri kadar dikkatli davranmadığını belirterek şöyle konuştu: "Yurtdışı için ANA uçağına aldığınız yazarlar konusunda biraz daha dikkatli olmak gerekir. Yazarlar uzmanlıklarına, gidilen ülkeye olan ilgilerine göre belirlenmeli. Gidilen ülke hakkında bilgisi olan yazarlar uçağa alınmalı." Böhürler'in bu sözlerine Erdoğan, "Yazarlar alınırken bunlara zaten dikkat ediliyor, ama biraz daha dikkat ederiz" karşılığını verdi. Başbakan, "dikkat ediliyor" derken, herhalde son iki yurtdışı gezisinde kendisine eşlik eden şu gazetelere atıf yapıyordu: İNGİLTERE: Hürriyet, Zaman, Türkiye, Star, Yeni Şafak, Referans. ÇEK CUMHURİYETİ: Hürriyet, Zaman, Türkiye, Star, Yeni Şafak, Sabah. İSLAMCI BASINDA KIRILMALAR Vakit ile Milli Gazete Zaman'a karşı Prof. Necmettin Erbakan'ın manevi önderliğindeki Saadet Partisi'nin resmi yayın organı durumundaki Milli Gazete, geçenlerde Fethullah Gülen'in ruhani yörüngesindeki Zaman gazetesine oldukça ağır bir eleştiri yöneltti. Milli Gazete'nin "Kulis Ankara" köşesinde ortaya atılan iddiaya göre, Zaman gazetesi, ABD aleyhtarlığı yaptığı gerekçesiyle yazarlarından Tamer Korkmaz'ın yazılarını bir aydır yayımlamıyor. Milli Gazete, bu yayınıyla Gülen cemaatinin ABD'yi karşısına almak istemediği, bu nedenle köşe yazarlarını bile uzaklaştırdığını ileri sürüyor. İslamcı basında son günlerdeki bir başka ilginç tartışmada da İstanbul'da yapılan ve intihar eylemcisi çocukların resimlerinin asıldığı Kudüs'le dayanışma toplantısına ne ölçüde yer verildiği konu alındı. Bazı İslamcı gazetelerin Kudüs toplantısına mesafeli yaklaşması bu toplantıyı "Ümmetin Buluşması" olarak nitelendiren Vakit gazetesini fena halde kızdırdı. Vakit'te çıkan bir yazıda bakın ne dendi: "Bizim cenah ilk günler bu buluşmayı hakkıyla veremedi. İlginç bir refleksle Vakit dışında haber yapan yoktu ilk gün. Koskoca bir buluşmayı bir iki sütuna hapsettiler... Kendi insanı ile nezaketle ve adaletle diyalog kuramayan zavallılara yazıklar olsun..." Valiler müftünün rolünü çalınca AKP döneminde devletle din arasındaki mesafenin kısaldığını gösteren uygulamalara bu kez valilerin hacı adayları için düzenlenen uğurlama törenlerine katılmaları da ekleniyor. Bunun en çarpıcı örneğini, Karabük Valisi Can Direkçi verdi. Direkçi, Karabük'te düzenlediği toplantıda hacılara hitaben bir konuşma yaptı, bunu topluca dua edilmesi izledi. Milliyet muhabirlerinin yaptığı bir araştırma, geçmişte hacı adaylarını uğurlamak üzere valilerin de katıldığı törenlere pek rastlanmadığına işaret ediyor. Hacı adayları uğurlanırken düzenlenen törenlere valilerin değil müftülerin katıldığı anlaşılıyor. İçişleri Bakanı Prof. Beşir Atalay'ın bu konuda hiçbir talimatının olmadığı ortaya çıktı. Yeni dönemin bir özelliği, müftülerin görev alanına giren bu rolü artık gönüllü olarak bazı valilerin üstlenmiş olması. Bu arada, Karabük Valisi Direkçi, Milliyet'te bu konuda çıkan habere yanıtını dün köktendinci Vakit aracılığıyla verdi: "Hacılarımızı uğurlamayacağız da kimi uğurlayacağız? Ben herkesin valisiyim, herkesi kucaklarım. Onlardan memleketimizin birliği ve beraberliği için de dua etmelerini istedim. Bundan daha olağan bir şey var mı?"