Sansüre mi uğradı?

Sansüre mi uğradı?
Güncelleme:

İnteraktif haber portalı Gazeteport'un yönetim kurulu başkanı Yavuz Semerci Akşam Gazetesi'nde haftanın 6 günü ekonomi yazıları yazmak için anlaşmıştı.Ancak Akşam Gazetesi Semerci'nin dünkü yazısını kullanmadı

İnteraktif haber portalı Gazeteport'un yönetim kurulu başkanı Yavuz Semerci Akşam Gazetesi'nde haftanın 6 günü ekonomi yazıları yazmak için anlaşmıştı.Semerci'nin köşe yazılarının gazeteport ile eşzamanlı olarak Akşam Gazetesi'nde yayınlandığı da duyurulmuştu.Ancak Yavuz Semerci'nin Abdullah Gül'ün babası ve kardeşinin sahibi olduğu Asteksan şirketinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin toplam 2 bin 300 bilboardını yenileme işini almasıyla ilgili köşe yazısı dün Akşam Gazetesi'nde yer bulmadı.Yazının Semerci'nin kendi isteğiyle mi yoksa Akşam Gazetesi'nin son günlerde iktidara yakın izlediği politika nedeniyle mi sansür edilerek gazeteye konulmadığı merak konusu oldu.... İŞTE MERAK UYANDIRAN YAZI... ABDULLAH GÜL’ÜN BABASI VE KARDEŞİNİN ŞİRKETİYLE İSTANBUL BELEDİYESİ ARASINDAKİ İLİŞKİYİ AÇIKLIYORUZ… Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Kayseri’de nasıl sevildiğini bizzat yaşamış bir gazeteciyim. Ancak kardeşi ve babasının nasıl geçindiğine dair bilgim yok(tu). Hürriyet’in iç sayfalarına konan bir haber Abdullah Gül’ün babası ve kardeşinin ortak olduğu şirketin, İstanbul’un dört bir yanını süsleyen billboardların imalatçısı olduğunu ortaya çıkardı. Konuştuğumuz rakamlar yıllık 4-5 milyon euro… İddia şu: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin toplam 2 bin 300 billboard’u yenileme projesi Abdullah Gül’ün babasına ait Asteksan’a verildi. 2 bin 300 billboard’un imalat bedeli, ortalama 1.200 eurodan yaklaşık 5 milyon YTL’yi buluyor. Doğru mu? Evet. Doğru. Rakamlarda ufak tefek farklılıklar var ama İstanbul’da ana caddelerinde bulunan reklam panolarının yenileme işini Gül Ailesi’ne ait şirket yapacak… Haber şöyle algılandı: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Gül Ailesi’ne ait Asteksan’a büyük bir iş vermiş. Doğru mu? Hayır değil. Asteksan yenileme işini Alman Ströer firmasının yüzde 50 ortak olduğu ve bizzat yönettiği (diğer ortak İlbak ailesi) İnter şirketinden alıyor. Yani tamamen iki özel şirket arasındaki bir ilişki… Belediye’nin doğrudan ihale yoluyla Asteksan’a verdiği bir iş yok… Bu noktada şu soru sorulabilir: Belediye ihale ile reklam panolarının işletmesini özel bir firmaya devrediyor. Firmayı yöneten Almanlar, Türkiye çapında bir araştırma yapıyor. Sonunda Kayseri’de faaliyet gösteren Asteksan adlı bir firmayı buluyor. Tesadüf bu, firmanın sahipleri de Gül Ailesi çıkıyor. Böyle mi olmuştur? Yanıt: Hayır öyle olmamıştır. Çünkü, öğrendiğim taze bilgiye göre, şu anda 3 bin 500 adet olan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından İnter’e işletmesi için devredilen billboard'ların çoğunu zaten Asteksan üretmiş. Yani gizlenen nokta burası. Gül’ün kardeşi Macit Gül tarafından işletilen firma, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yıllarca hizmet vermiş. Almanlar belediyenin hangi firma ile çalıştığını baştan beri biliyor. Alman yöneticiler, belki telkin, belki gerçekten işlerini doğru yapmalarından kaynaklanıyor, bilemiyorum, yenileme ve yeni reklam panosu üretme işini (kendi deyimleriyle çatır çatır pazarlık yaparak) Asteksan’a vermişler. (Çıkardığımız ders: Biz gazeteciler Abdullah Gül’ün ailesinin ticaret ile uğraştığını bilmezken, aile yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yıllık milyon dolarların üzerinde iş yapıyormuş.) Bir söz de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne. Haberi yalanlarken, "Biz Asteksan'a ihale ile iş vermedik" diye doğruyu söylerken, bu firma ile yıllardır birlikte iş yaptıklarını bilerek gizliyorlar. Bu çok ayıp bir yaklaşım... Bu haberi yazarken, ANKA Ajansı, CHP İstanbul milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’na dayandırdığı şu haberi abonelerine duyurdu: “Kılıçdaroğlu, Esenboğa havaalanı yolu, Eskişehir yolu ve Kuğulu kavşağındaki aydınlatma direkleri işinin, Abdullah Gül’ün kardeşleri ile yakınlığı olan bir firmaya verildiğini öne sürdü. İddiasını daha önce Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e de sorduğunu ve firmanın adını öğrenmek istediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Ancak Sayın Gökçek firmanın adını bilmediğini söyledi. Firmanın adını söylese Gül’ün kardeşlerine sağlanan ayrıcalık ortaya çıkacak, bu nedenle gizliyor” dedi. Kılıçdaroğlu, “Bu iddiamızı, daha önce EGO’nun özelleştirilmesi ile ilgili konu Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülürken Belediye Başkanı Melih Gökçek’e sorduk. Ancak kendisi o gün Gül’ün kardeşleriyle doğrudan ya da dolaylı yakınlığı bulunan firmanın ismini bilmediğini söyledi. Sözde öğrenip bize de bildirecekti. Ancak bugüne kadar firmanın ismini bildirmedi” diye konuştu. EN PAHALI DİREKLER KULLANILDI Kılıçdaroğlu, Gökçek’e, “Sayın Gökçek’e tekrar soruyorum. Esenboğa havaalanı yolu, Eskişehir yolu ve Kuğulu kavşağındaki aydınlatma direkleri işini hangi firma almıştır, bu direkler ne kadara mal olmuştur? Bu firmanın adını neden açıklamaktan kaçınıyorsunuz? Buralarda neden en pahalı aydınlatma direkleri kullanılmıştır?” sorularını yöneltti. Kılıçdaroğlu, Gökçek’in, ilgili firmanın ismini, “Abdullah Gül’ün kardeşlerine yakınlığı olduğu” ortaya çıkacağı gerekçesiyle açıklamaktan kaçındığını ileri sürdü. Bir kısa not daha ekleyeyim: Alman firmanın yetkilileri ile konuştum. Asteksan’ı tercih etmeden evvel Kayseri’ye gittiklerini, Gül Ailesi'ne ait fabrikayı (Aslında çok büyük bir atölye tanımı yaptılar) gezdiklerini, kalitelerinden emin olduklarını ve üretim ile yenileme için ciddi bir pazarlık yaptıklarını söylediler.