Kanal 24 Genel Yayın Yönetmeni hükümete neden çağrı yaptı?

Yıpranmama Dokunma! Yarım asra yaklaşan bir geçmişi var 212 sayılı yasanın. Valla kim yaparsa yapsın darbeden hayır çıkmaz, gelse gelse şer gelir diyenlerdenim. Ama 212 sayılı yasa 1961’de darbe ortamında çıkarıldı. Onca yıldır orasından burasından öyle bir delindi ki neredeyse kevgire döndü ama hala çalışanlar açısından bakıldığında en iyi yasalardan biri. Biraz araştırma yapan herkes görür ki yasanın çıkışı hiç de kolay olmamıştır. 9 patronlar olayı bile yasayı engelleyememişti. O yıllarda patronların tavrına karşı gazetecileri çok dramatik bir ölüm bir araya getirdi. 26 Ocak 1963’te Trakya’da soğuk hava koşullarını yerinde görmek için giden Hürriyet Gazetesi muhabirlerinden Yüksel Kasapbaşı, foto muhabiri Abidin Behpur ile gazetenin şoförlerinden Yüksel Öztürk donarak öldü. İşte bu ölümle gazeteciler tek vücut oldular. Onların ölümüyle ilgili 27 Ocak 1963’te Yeni Sabah’ta Nezihe Araz’ın yazısı aslında her şeyi anlatıyordu: ‘Bazıları gazetecilik mesleğini çok meşakkatli bulmayabilir, bazıları bir avuç gazeteciye tanınan asgari ücret meselesi gibi bir mevzuu, onların asla layık olmadığı, haksız bir imtiyaz olarak değerlendirebilir. Ama aziz çocuklar, değil asgari ücret, artık sizlere verilebilecek ücretlerin en azamisi bile lütfedilse ne fayda var? Siz mesleğimizin aziz şehitleri olarak aramızdasınız. Bu yolda ne ilksiniz, ne sonsunuz. Siz Çatalca’ya doğru yola çıkarken, ne kadar iyi biliyorum, ne ikramiye, ne tazminat ne de herhangi bir menfaat düşünüyordunuz.’ Başka söze ne hacet. Şimdi de yıpranma payına göz dikildi. Tepki için 5 Aralık’ta gazeteciler Taksim’de buluşuyor. Hepimize kolay gelsin... YAZI SÖZLÜĞÜ 9 patron olayı: 212 sayılı yasanın çıkmasını protesto için Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul, Yeni Sabah patronları 3 gün gazete çıkarmayınca bu tavra 9 patron olayı adı verildi..