Oray Eğin: Habertürk Ciner'in elinde daha güçlü olacak

Oray Eğin: Habertürk Ciner'in elinde daha güçlü olacak
Güncelleme:

Akşam Gazetesi yazarlarından Oray eğin, Habertürk'ün Ciner Grubu'na satıldıktan sonra daha da büyüyüp serpileceğini anlattı.

Habertürk’ün geleceği ORAY EĞİN-AKŞAM oray.egin@aksam.com.tr Yolu Ufuk Güldemir’in yanından geçmiş pek çok gazeteci Habertürk grubunun satışını tuhaf duygularla karşıladı. Bir yandan kanalın güçlü bir sermayedar bulup yaşayacağına seviyordu insanlar, öte yandansa Habertürk’ü bugüne getiren ilkelerin değişip değişmeyeceğinden endişeliydi. Rahmetli Güldemir’in bodrum katında Vestel marka bir masaüstü bilgisayarla kurduğu grup bugün 35 milyon dolar ediyor. Yeni sahibi de aslında Habertürk’e hiç yabancı olmayan bir isim: Turgay Ciner. Ufuk Güldemir, kendi bağlantılarıyla, patronlar üzerinden kurduğu ilişkilerle Habertürk’ün yaşamasını sağlamıştı. Turgay Ciner de Habertürk’e ilk günden beri destek veren, hatta eski Penyelüx fabrikasını tahsis eden bir patrondu. Aslında Güldemir’in Habertürk için yaptığı bir anlamda İlhan Selçuk’un Cumhuriyet için yaptığına benziyor. Bugün İlhan Selçuk’a bir şey olsa Cumhuriyet’in akıbetini kestirebiliyor munuz? O gazeteyi bir arada tutan, farklı farklı patronlardan destek alan bizzat Selçuk’un şahsi ilişkileridir. Habertürk için de Cumhuriyet modeli örnek alınabilir miydi acaba? Farklı sermaye sahiplerinin destek olduğu, çok patronu olduğu için ister istemez bağımsız kalmaya mecbur bir haber kanalı... “Açık Radyo” pratiğinin uyarlaması. Ufuk Güldemir’in idealindeki Habertürk yayıncılık anlayışı olarak tam bağımsız, ama arkasında güçlü bir sermayesi olan bir medya kuruluşuydu. Nitekim Ciner’le pazarlıklar o daha hayattayken başlamıştı. Sağlığı bozulmadan önce de, başkalarıyla olsun çeşitli vesilerlele birkaç sefer Habertürk’ün satışı gündeme gelmişti. Tabii şimdi hepimizin merakı Turgay Ciner’in Habertürk’ünün ne kadar Ufuk Güldemir’in Habertürk’ü olarak kalacağı. Ciner Grubu, kanalı modern stüdyolara kavuşturacak, ocak ayında yeni inşa ettikleri merkeze taşıyacak, teknik olarak çok kuvvetli bir altyapı oluşturacaktır şüphesiz. Habertürk 20 küsur sayıda çok sınırlı çalışanla insanüstü bir performans gösterdi bunca yıl. Çalışanların daha çok para kazanması, daha fazla insanın işe alınması, iş yükünün paylaşılması açısından da olumlu büyük bir patron. Ufuk Güldemir’in Habertürk’ünün gazeteciler açısından en önemli tarafıysa “platform” işlevi görmesiydi. Hali hazırda işi olsun olmasın, bir gruba ilişik veya değil, fark etmez, Habertürk’te gazeteciler kendilerini evlerinde hissedelerdi. Habertürk de onlara kapılarını açardı. Müthiş bir zenginlikti bu ekranda. Ertuğrul Özkök’e de telefonla bağlanırlardı, Ahmet Taşgetiren’e de. Güneri Cıvaoğlu yorum yapar, Serdar Turgut da. Gazeteciler Habertürk’te yaka kartlarındaki şirket logolarından sıyrılmış bir şekilde yer almanın da tadını çıkarırlardı. Bağımsızlık bir anlamda bu da demekti çünkü. Ciner Grubu’nun Habertürk’teki ilk işi Doğan Grubu yazarlarının yaptığı programlara son vermek oldu. Ne kadar haklı; tartışılılır. Belki Doğan Grubu da rahatsız olmuştur yeni sahiplik yapısından ve yazarlarına izin vermemiştir. Ama Ciner Grubu’nun da kanalı daha ilk gününden bir medya kavgasına alet etmekten çekinmediği ortada. Çok aceleyle, çok çabuk verilmiş bir karar. Zira bu isimleri barındırmak “karşı kamp”ı beslemek değil, bilakis zenginliktir. İlk tırpan Habertürk’ün “platform” zenginliğine vuruldu. Dahası, medya patronunun iyisi kendine karşı olanın da konuşma özgürlüğüne sahip çıkan değil midir? Fatih Altaylı’nın haftalarca Sky Türk’ten seslenişini hatırlayalım... Bütün bu endişelerle beraber Turgay Ciner’le Habertürk’ün bağını da unutmamak gerek. Ciner daha kuruluş zamanından beri Habertürk’e her zaman destek verdi, kanalı iyi tanıyor, nasıl temeller üzerine inşa edildiğini iyi biliyor. Büyümesi için dışarıdan bile epey destek attığı Habertürk’ü yok edecek hali olamaz herhalde. Belki burada denenmesi gereken başka türlü bir patronajdır. Habertürk’ün patronluğunun bir başka medya kurumunun patronluğundan en büyük farkı bu kurum hakkında söz sahibi olan çok fazla kişinin oluşudur. Bu kişiler gazetecilerdir ve Habertürk onlarındır; sadece bünyesinde çalışanların değil Türk medyasının ortak platform alanıdır Habertürk. Ufuk Güldemir, medyaya gazeteciliğini miras bırakmıştır ve bugün haber merkezi yöneticilerinden köşe yazarlarına kadar pek çok isim bu mirasını korumaya yeminlidir. Gazetecilerin gözü daima Habertürk’te olacaktır ve Habertürk’ün hata yapma, yenik düşme payı rakiplerine kıyasla her zaman daha az olacaktır. Yeni dönemde Habertürk’ün en büyük hedefi bağımsız bir mükemmelliyetçilik tutturabilmek olmalı. Burada çok kişinin emeği, mesaisi, alınteri var, bunlar medya savaşlarında boşa gitmesin.